İslami HaberlerManşet

Diyanet İşleri 27. Müfettişler Semineri Sonuç Bildirgesi

Bilgi, birikim ve tecrübesiyle öteden beri ulusal ve küresel ölçekte Başkanlığımız hizmet politikalarına büyük katkılar sağlamayı amaçlayan, kurumsal hafızanın oluşumunda önemli yeri olan Rehberlik ve Teftiş Başkanlığımızca yürütülen hizmetlerin, iç ve dış dinamikler de dikkate alınmak suretiyle kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi, elde edilen bilgi ve tecrübelerin paylaşılması amacıyla 31 Mart – 04 Nisan 2017 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da 27. Müfettişler Semineri gerçekleştirilmiştir.

Başkanlık Müfettişlerimize yönelik tertip edilen Seminere Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz ÜNAL ile Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Zeki SAYAR, I. Hukuk Müşavir Vekili Ramazan TÜZÜN, Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali ERBAŞ, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Dursun AYGÜN, İnsan Kaynakları Genel Müdürü Osman TIRAŞÇI ve Yönetim Hizmetleri Genel Müdür Vekili İsmail PALAKOĞLU iştirakleriyle katkı sağlamışlardır.

Seminerin açılış konuşmasını yapan Rehberlik ve Teftiş Başkanı Prof. Dr. İsmail KARAGÖZ; Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı olarak düzenledikleri seminerlerde Müfettişlerin bilgi, görgü ve yeteneklerinin artırılması, teftiş, inceleme ve soruşturma metotlarının geliştirilmesi, modern yönetim ve organizasyon teknikleriyle ilgili yeni uygulama ve hizmetlerin tanıtılmasını hedeflediklerini, rehberlik ve denetim faaliyetlerinin modern yönetimin vazgeçilmez şartı olduğunu ve denetimsiz yönetimlerin istenilen düzeyde başarıya ulaşamayacağını beyan etmiştir.

Yol gösterici, yanlışları düzeltici, doğruları ikame edici bir yöntem kullanmanın denetimlerdeki temel prensipleri olduğunu ifade eden Sayın KARAGÖZ; Müfettişlerin, müşteki, muhbir, amir ve devlet ile memur arasında hakem konumunda olduklarına dikkat çekmiş, bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmaların aynı zamanda adalet ve din hizmeti olduğunu vurgulamıştır.

Prof. Dr. İsmail KARAGÖZ konuşmasının son kısmında adalet ve hakkaniyet kavramlarına temas ederek yapılan tahkikatlarda haklıyı haksızdan, suçluyu suçsuzdan tarafsız bir tutumla ayırt edebilmenin çok önemli olduğunu, adaletin duygulara, ideolojilere, kin, nefret ve öfkeye mahkum edilemeyeceğini dile getirmiştir.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz ÜNAL ise konuşmalarında; son iki asırdır din algısı temelinde kurgulanan planların Müslümanlar üzerindeki tesirleri hakkında değerlendirmelerde bulunarak oryantalist çalışmaların İslam dünyasını keşif hareketi olarak başladığına temas etmiş, bu araştırmaların ilk aşamada Kur’an-ı Kerim’e yönelik olduğunu, Kur’an’ın korunmuşluğu aleyhinde ortaya atılan iddiaların hemen hemen hiç karşılık bulmaması üzerine ikinci aşamada, Hz. Peygamber’in şahs-ı manevisini ve ondan tevârüs edilen geleneği tartışmaya açtıklarını belirtmiştir. Asıl vurucu ve yıkıcı etkinin İslam’ın iki ana kaynağından birini teşkil eden hadis ve sünnet algısı etrafında yoğunlaştığını, Batı dünyasında akademik kaygılardan öte stratejik hedeflerin gözetildiği bu çalışmaların günümüze kadar devam edegeldiğini ifade etmiştir.

Sözlerine Kur’an ve Sünnet temelli sahih bir din anlayışının korunmasında Diyanet İşleri Başkanlığının önemini vurgulayarak devam eden Prof. Dr. Yavuz ÜNAL, toplumun Başkanlığımıza duyduğu güvenin korunması, hizmetlerin daha iyi bir konuma taşınması ve Kurumun hizmet anlayışını zedeleyecek durumların engellenmesinde Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının katkılarına dikkat çekmiştir. Sayın ÜNAL, son olarak adalet temelli ve özverili çalışma prensipleriyle 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki süreci herhangi bir haksızlığa meydan vermeden yürüttükleri için Müfettişlere teşekkür ederek konuşmasını tamamlamıştır.

Başkanlık hizmet politikalarının etraflıca değerlendirildiği, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Zeki SAYAR’ın da Güncel Dini Konulara ilişkin bilgilendirmede bulunduğu Seminerde; Çağdaş Denetim Teknikleri, Suç ve Cezada Temel İlkeler, Terör Suçları ile İlgili İddiaları İnceleme ve Soruşturma Metotları, Yargı Kararlarına Ulaşım, Müfettişlerin Soruşturma Esnasında Muttali Oldukları Suçlarda İzlenecek Yöntem gibi ana başlıklar altında sunumlar yapılmış ve bu konularla ilgili geniş müzakereler gerçekleştirilmiştir.

Bu bağlamda Rehberlik ve denetim hizmetlerini yerine getirirken adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde hareket etmeyi temel prensip addeden Başkanlık Müfettişlerimizin, yaptıkları çalışmaların tümünde tarafsız bir yaklaşım sergiledikleri, masumiyet karinesini esas aldıkları, kanaatlerini somut bilgi ve belgelere dayandırarak oluşturdukları bir kez daha vurgulanmıştır.

Seminer sonucunda aşağıda yer alan hususların Başkanlığımız personeliyle ve kamuoyuyla paylaşılmasının yararlı olacağı değerlendirilmiştir:

Tarih boyunca dini için, Devletin bekası, milletin istiklali ve istikbali için üzerine düşen vazifeyi yerine getiren necip milletimiz, kırk yılı aşkın bir süredir inançlı ve samimi insanların temiz dini duygularını istismar ederek demagojik söylemler, tutarsız beyanlar ve ezoterik hezeyanlarla zaman içerisinde bir ihanet şebekesine dönüşen FETÖ/PDY Terör Örgütü tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde kalkışılan hain darbe girişimi karşısında da hiç tereddüt etmeden aynı onurlu duruşu sergilemiştir.

15 Temmuz gecesinde memleketimizin geleceğini karartmaya azmetmiş ihanet şebekesi karşısında İstiklal Mücadelesi günlerinde olduğu gibi vatan, millet ve mukaddesat uğruna cansiperane mücadele ederek şehadet şerbetini içen aziz şehitlerimize, güvenliğimiz için hayatlarını feda eden, terör belasıyla mücadele ederken şehit düşen güvenlik güçlerimize bir kez daha Cenabı Hak’tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyor, gazilerimize şifalar, şehitlerimizin ailelerine ve asil milletimize de sabır ve metanetler diliyoruz.

15 Temmuz gecesi milletçe maruz kaldığımız hain kalkışma karşısında, minarelerden yükselen ezan ve salâ nidalarıyla aziz milletimizi demokrasiye, hak ve hukukuna sahip çıkmaya davet eden ve milletimizin adeta yeniden dirilişine vesile olan Başkanlığımız personelinin bu tarihi çabası, her türlü takdirin üstündedir.

Bu menfur olayların hemen akabinde Rehberlik ve Teftiş Başkanlığımız harekete geçerek sözü edilen Terör Örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı olanlarla bu Örgüte destek verenlerin belirlenip behemehâl Kurumumuzdan ayıklanmasını, ilişkisi olmayanların da mağduriyetlerinin önlenmesini sağlayıcı çalışmalar yapmış, aynı şekilde taşra teşkilatımıza rehberlik etmek suretiyle bu kapsamda yapılan faaliyetlerin titizlikle sonuçlandırılmasını temin etmiştir.

Din-i Mübin-i İslam’ın temel değerlerini muhafaza etmek ve bunları gelecek nesillere ulaştırmak hiç kuşkusuz Diyanet İşleri Başkanlığımızın öncelikli vazifeleri arasında yer almakta ve içerisinde bulunduğumuz süreçte bu durum daha da büyük önem arz etmektedir. Tarihi boyunca her türlü siyasi ve politik kaygılardan uzak bir şekilde toplumsal varlığımızı, birlik ve beraberliğimizi tüm menfaatlerin üzerinde tutarak hareket eden Diyanet İşleri Başkanlığımız, bundan böyle de İslam’la yoğrulmuş Milletimizin bekasına, milli ve manevi değerlerimizin korunmasına ve ortaya çıkan sosyal problemlerin çözümüne katkı sağlamaya kararlılıkla devam edecektir.

Yarım asra yakın bir süredir Avrupa’daki millet varlığımıza, İslam Dininin kardeşlik, hoşgörü anlayışını ve bulundukları ülkelerde farklı kültürlerle birlikte yaşama ahlakını yerleştirme çabası içerisinde olan Din Görevlilerimizin; hiçbir hukuki, ahlaki ve insani temeli olmayan isnat ve suçlamalarla hedef haline getirilmesini, Başkanlığımızın bu ülkelerdeki hizmetlerini engellemeye yönelik eylem ve yaklaşımları kabul edilemez buluyor, millet varlığımızın temel hak ve özgürlüklerine karşı bir eylem olarak değerlendiriyoruz.

Başkanlığımız teşkilatına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

04/04/2017

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI

REHBERLİK VE TEFTİŞ BAŞKANLIĞI

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu