İsim anlamları – Y
YATUK: (Tür.) Er. 1. Kanun, santur vb. sazların genel adı. 2. Saklanan kullanılmayan şey. 3. Tembel.
YAVER: (Fars.) Er. – Yardımcı.
YAVEŞ: (Tür.) Er. 1. Ağırbaşlı, yumuşak huylu, sakin. 2. Şefkatli, sevecen.
YAVUZ: (Tür.) Er. 1. Yaman güçlü, güzel. 2. Sert, şiddetli, çetin, keskin. 3. Fevkalade, ala, müstesna. 4. Kötü, fena azgın. Yavuz Sultan Selim. Hilafetin Osmanlılara geçmesini sağlayan dokuzuncu Osmanlı padişahı.
YAVUZALP: (Tür.) Er. – (bkz. Yavuz). Çetin ve mücadeleci yiğit.
YAVUZAY: (Tür.) Er. – (bkz. Yavuz). Ayın en güzel hali.
YAVUZCAN: (Tür.) Er. – Güçlü kişiliği olan, kimse.
YAVUZER: (Tür.) Er. – Cesur, güçlü erkek.
YAVUZHAN: (Tür.) Er. – Güçlü hükümdar, hakan.
YAY: (Tür.) Er. 1. Ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş eğri ağaç ya da metal çubuk. 2. Burç.
YAYALP: (Tür.) Er. – (bkz. Yay). -Sportmen.
YAYBÜKE: (Tür.) Er. – (bkz. Yay).
YAYGIR: (Tür.) Er. – Gökkuşağı.
YAYLA: (Tür.) Ka. – Deniz yüzeyinden yüksek, yaz mevsiminde oturulan serin ve yüksek yerler.
YAZGAN: (Tür.) Er. – Yazan, yazar.
YAZGANALP: (Tür.) Er. – (bkz. Yazgan).
YAZGI: (Tür.) – Kader, alın yazısı. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YAZGÜLÜ: (Tür.) Ka. – Yazın açan gül.
YAZIR: (Tür.) Er. – Oğuzların, Bozok kolunun Ayhan soyundan gelen bir Türkmen boyunun adı.
YEDİER: (Tür.) Er. – (bkz. Yediger).
YEDİGER: (Tür.) Er. – Büyük ayı takım yıldızı.
YEDİVEREN: (Tür.) Ka. – Yılda her mevsim çiçek açan gül.
YEFA: (Ar.) – Yüksek yer. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YEGAH: (Fars.) Ka. – Türk müziğinin en eski makamlarından bir terkib.
YEGAN: (Fars.) Er. – Tekler, birler.
YEGANE: (Fars.) Ka. – Biricik, tek.
YEĞİN: (Tür.) Er. 1. Zorlu, katı, şiddetli. 2. Baskın, üstün. Yiğit, güçlü, çalışkan. 3. Bereketli, bol. 4. İyiliği seven. 5. Yakışıklı, güzel, ince. 6. Uygun yerinde.
YEĞİNER: (Tür.) Er. – (bkz. Yeğin).
YEĞREK: (Tür.) Er. 1. İyilik sever. 2. Güzel. 3. Fazla, çok.
YEHUD: (Ar.) Er. – Yahudi, Hz. Ya’kub’un oğlu Yahuda soyundan gelenler, İsrailoğulları.
YEHUDA: (Ar.) Er. – Hz. Ya’kub’un on iki oğlunun en büyüğü.
YEKÇEŞME: (Fars.) Ka. 1. Tek gözlü. 2. (Tür.) Güneş.
YEKDANE: (Fars.) Ka. 1. Eşi benzeri olmayan, tek. 2. Bir çeşit gerdanlık.
YEKPARE: (Fars.) Ka. – Tek parça, bütün, som.
YEKRENG: (Fars.) Ka. 1. Bir renkte olan. 2. Sözünün eri olan. 3. Meşhur bir çeşit lale.
YEKRU: (Fars.) Er. 1. Bir yüzlü, iki yüzlü olmayan. 2. Güvenilir dost.
YEKRUYE: (Fars.) Ka. – (bkz. Yekru).
YEKSAN: (Fars.) 1. Düz. 2. Bir, beraber. 3. Her zaman, bir düzeyde. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YEKSARE: (Fars.) Ka. – (bkz. Yekser).
YEKSER: (Fars.) Er. 1. Yalnız başına. 2. Bir baştan bir başa. 3. Ansızın, nagehan.
YEKTA: (Fars.) Er. 1. Tek, yalnız. 2. Eşsiz, benzersiz.
YELAL: (Tür.) Er. – Rüzgar, yel, esinti.
YELDÂ: (Fars.) Ka. – Uzun ve siyah şey. Şeb-i yelda; uzun gece.
YELDAN: (Tür.) Er. – Hızlı, süratli.
YELEN: (Tür.) Er. 1. Arzu, istek. 2. Fırtına.
YELER: (Tür.) Er. – Yel gibi hızlı, çabuk kimse.
YELESEN: (Tür.) Er. – Yel gibi hızlı, çabuk.
YELİZ: (Tür.) Ka. – Güzel, havadar, aydınlık.
YELMEN: (Tür.) Er. – Aceleci, hızlı davranan, canı tez kimse.
YELTEKİN: (Tür.) Er. – (bkz.Yeler).
YENAL: (Tür.) Er. – Galip gelmek, zafer kazanmaktan emir.
YENAY: (Tür.) – Yeni ay, hilal-i ayça. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YENBU: (Ar.) – Pınar, çeşme, kaynak. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YENER: (Tür.) – Üstün gelen, kazanan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YENGİ: (Tür.) Er. – Zafer, utku, yenme, alt etme.
YENİSEY: (Tür.) Er. – Eski SSCB’de 3800 km uzunluğundaki ırmak.
YENİSU: (Tür.) – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YEREL: (Tür.) – Belirli bir yer ile ilgili olan, örf. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YERGİN: (Tür.) Er. – Hüzünlü, tasalı, kaygılı.
YERHUM: (Ar.) Er. – Erkek kartal.
YERSEL: (Tür.) – Yere ait, yerle ilgili. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YERTAN: (Tür.) Er. – Güneşin ilk ışıklan.
YESAR: (Ar.) Er. 1. Varlık, zenginlik. 2. Sol, sol tarafı.
YESARET: (Ar.) Ka. 1. Kolaylık. 2. Zenginlik.
YESÂRİ: (Ar.) Er. 1. Sol, solla ilgili, sol tarafa ait. 2. Zenginlikle ilgili.
YESÜGEY: (Tür.) Er. – Cengiz Han’ın babası, Kubilay Han’ın kardeşi olan Türk- Moğol hükümdarı.
YEŞİL: (Tür.) Ka. 1. San ile mavinin karışımından oluşan, çoğu bitki yapraklarında görülen renk. 2. Genç, taze. 3. Koyu al renkte at. 4. Yeşil başlı yaban ördeği.
YEŞİM: (Ar.) Ka. – Açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş.
YETEN: (Tür.) 1. Yetişen, ulaşan. Olgun, olgunlaşan. 2. Süresi dolan, günü gelen. 3. Tüm canlılar, herkes. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YETENER: (Tür.) Er. – Olgun erkek.
YETER: (Tür.) – Sonuncu olması istenen çocuklara verilen adlardır. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YETİK: (Tür.) Er. 1. Yetişmiş, erişmiş, büyümüş. Bilgili, olgun. 2. Güç işleri başaran, becerikli. 3. Delikanlı. 4. İri, büyük.
YETİŞ: (Tür.) – Amacına ulaş, isteğine kavuş. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YETİŞEN: (Tür.) – Ulaşan, kavuşan. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YETKİN: (Tür.) – Gerekli olgunluğa erişmiş olan, ergin. – Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
YETKİNER: (Tür.) Er. – Olgun, kişilikli bilge.
YEZDAN: (Fars) 1. Zerdüştlerin iyilik tanrısı. 2. Allah. – İsim olarak kullanılmaz.
YEZİD: (Ar.) Er. – Emevi halifesi Muaviye’nin 3. oğlu.
YIBAR: (Tür.) Er. – Misk, amber, güzel koku.
YİĞİT: (Tür.) Er. 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp 2. Delikanlı, genç, erkek. 3. Gözüpek, düşüncelerini açıkça söylemekten kaçınmayan kimse.
YİĞİTCAN: (Tür.) Er. – Güçlü, korkusuz, kahraman.