HutbelerManşetÖzel Bölüm
Toplumu Sarsan Karar: Boşanma
Aziz Kardeşlerim!
Toplumumuzu derinden tehdit eden ve nice felaketlere sebep olan çok önemli bir sosyal problem boşanmadır. Büyük bir umutla kurduğumuz, güzel duygularla beslediğimiz, vaatlerle meydana getirdiğimiz kutsal birlikteliği sudan bahanelerle veya büyüttüğümüz değersiz sebeplerle yok ediyoruz. Yok olan sadece aile değil; aynı zamanda anne-babanın umudu, gençlerin hayalidir.
Boşanma, sonuçları çok acı ve çoğunlukla geri dönüşü olmayan bir iştir. Bir çatı altında evlilik hayatının devamı mümkün değilse boşanma bir çıkış yoludur. Hayati bir zaruret olmazsa boşanma hem tarafları, hem çocukları, hem ilgili aileleri ve hem de bütün toplumu rahatsız eden, onarılması güç tahribatlara sebep olan bir karar olur. Bundan dolayıdır ki Peygamberimiz (s.a.s) efendimiz: “Yüce Allah’ın en sevmediği helal boşanmadır”1 ifadesiyle dinimizin boşanmaya karşı tavrını beyan etmişlerdir.
Sağlıklı bir geleceğin en önemli teminatı olan aile kurumunun gittikçe yıprandığı günümüzde boşanmaların artarak çoğaldığı bir vakıadır. Boşanmalara sebep olan hususlar arasında şunlar dikkat çekicidir. Ekonomik sorunlar, şiddetli geçimsizlik, eşlerin birbirini ihmal etmesi, aşırı yaş farkı, aldatmalar, ihanetler, inanç ve ideoloji farklılıkları, ailelerin evli çiftlere gereksiz müdahalesi, küçük yaşta yaptırılan zoraki evlilikler, psikolojik sorunlar, uyuşturucu, alkol ve kumar bağımlılığı.
Aziz Müminler!
Bizim toplumumuzda sıkça görülen boşanma sebeplerinden birisi de evliliğe dışarıdan müdahale eden bazı kimselerin kadını kocasına karşı kışkırtmalarıdır. Peygamber (s.a.s) efendimiz, “Kadını kocasına karşı kışkırtan bizden değildir…”2 buyurarak, karı kocanın arasını bozmanın, onların huzurunu kaçıracak söz ve eylemlerde bulunmanın, Müslüman’a yakışmayacağını belirtmişlerdir.’ 1 , ‘Talak,İbni Mace1 Ebu Davud ‘Talak,’ 12
Bu kışkırtmaların bir sonucu olarak bir kadının meşru bir sebep yokken kocasından boşanmaya kalkışması da dinimizde asla tasvip görmez. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Her hangi bir kadın, geçerli bir sebebi olmaksızın kocasından boşanma talep ederse, cennetin kokusu ona haram olur.”3 Bütün bunların terside mümkündür. Erkek de karısına karşı kışkırtılabilir. Her hangi meşru bir sebep yok iken karısını boşamaya kalkabilir. O takdirde aynı vebali o erkek de yüklenmiş olur.
Değerli Müminler!
Boşanma, sonuçları itibariyle çok ciddi bir iş olduğu için, bu kararın aceleye getirilmemesi gerekir. Karı-koca birbirlerinde mütemadiyen eksiklik arayarak değil, bardağın dolu tarafını görmek gibi, iyi ve hoş yönlerini görerek mutluluğu burada aramaya çalışmalıdırlar. Allah (c.c) âyet-i celîlesinde bu hususu şöyle belirtmektedir: “Eşlerinizle iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, sizin hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur.”4 Peygamber (s.a.s) Efendimiz de “Mümin, mümin hanımına karşı kötü duygular beslemesin; çünkü onun bazı huylarından hoşlanmasa da diğer huylarından hoşlanabilir.”5 buyurarak eşlerin mümkün mertebe geçinmelerini, birbirlerinin iyi yönlerini görmeye gayret göstermelerini tavsiye etmiştir.
Boşanmalar, sadece birbirinden ayrılan eşleri değil, özellikle geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımızı, telâfisi mümkün olmayacak şekilde menfi yönde etkiler. Onların ruhi dünyalarını yıkar, hayata küskün hâle sokar. İnsanın gelişmesi ve büyümesi sadece gıda ile değildir. İçinde bulunduğu aile ortamı, aile hayatı, anne-baba sevgisi ve ilgisi kişiliğin gelişmesinde hayati rol oynar. Hayat mücadelesi, zorluklarla başa çıkma, problemleri çözme kabiliyeti büyük ölçüde ailede öğrenilir, fiziksel ve psikolojik gelişim en güzel şekilde aile içinde tamamlanır. Parçalanmış aile çocuklarında genellikle uyum ve davranış bozuklukları görülmekte, bazen eğitimleri yarım kalmakta, sokağa ve suç ortamına itilmekte ve dolayısıyla kötü alışkanlıkların pençesine düşmektedirler.
O halde boşanma kararı sadece eşleri birbirinden ayırmaz; geride topluma sorun üreten bireyler bırakır. Dolayısıyla eşler ayrılmadan evvel bir kez daha düşünmeli, çözüm olarak gördükleri yol felaket olmamalıdır. Sorun üretip uğraşmak yerine problemin ortaya çıkmasını engellemek daha akılcı ve daha iyi yoldur. Rabbimiz ailelerimize huzur ihsan eylesin. Nefislerimizi, nesillerimizi, ailelerimizi her türlü kötülükten, fitneden muhafaza buyursun.
Abdullah BABAOĞLU
Başvaiz-Maltepe
18-Ebu Davud ‘Talak,’ 173
Nisa, 4/194
m, ‘Rada,’ 61Müsli5