Gençlik ve Dini Hayat
Muhterem Kardeşlerim!
Kâinattaki her canlıda sürekli bir yenilenme vardır. Her gün milyonlarca hücre ölürken birçoğu yenilenmekte, varlığın en üstünü olan insan da bundan nasiplenmektedir. İnsanın hayatı çocukluktan gençliğe, gençlikten olgunluğa, sonra da yaşlılığa doğru devam etmektedir.
Gençlik hem insani hem de şeytani duyguların en kabarık olduğu, damardaki kanın kaynadığı delikanlılık dönemidir. Bu özellikleri iledir ki şeytan ve şer odakları genellikle gençleri hedef alırlar. Çünkü bu dönemde nefsî duyguların akla baskın gelme ihtimali fazladır.
Sevgili Müminler!
Nefsanî arzu ve isteklerini dengeleyen gençler, nice ilahi lütuflara mazhar olmuştur. Allah Teâlâ yüce kitabında Ashab-ı Kehf ve Hz Yusuf’un genç yaşlarda iman ve iffet mücadelelerini övmüş ve gelecek nesillere örnek göstermiştir.
İslam’ın yeryüzüne yayılmasında gençlerin önemli bir payı vardır. Hz. Ali hicret esnasında Efendimiz’in yatağında yatarak büyük bir kahramanlık göstermiştir. Hz. Cafer b. Ebu Talib 25 yaşındayken Habeşistan’a giden muhacir heyetinin başkanlığını yapmış, Kral Necaşi’nin huzurunda İslam’ın ve onun peygamberinin güzelliklerini, etkin konuşmasıyla dile getirmiştir. Peygamber Efendimiz hicretten önce Medinelilere İslam’ı anlatmak ve öğretmek üzere genç Mus’ab b. Ümeyr’i göndermiştir. Hz Ayşe genç yaşında binlerce hadisi şerifi Efendimizden (s.a.s) öğrenerek gelecek nesillerin bilgilenmelerinde önder olmuştur. Gençleri hayırlı hizmetlerde görevlendiren Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şeriflerinde, insana gençliğini hangi yollarda harcadığının da sorulacağına işaret etmiştir.[1]
Aziz Kardeşlerim!
Ruh dünyası imanî değerlerle donatılmayan gençlerin, gayrimeşru yollara sürüklenme ihtimali yüksektir. Buna karşılık gençlik döneminde, Allah ve Peygamberin isteğine uygun yaşamanın değeri de çok fazladır. Hz. Peygamber (s.a.s) Allah’ın başka bir gölgenin olmadığı kıyamet gününde, yedi sınıf insanı arşının gölgesinde gölgelendireceğini haber vermekte ve bunlardan birisinin de Allah’a ibadet ederek büyüyen genç olduğunu bildirmektedir.[2]
Değerli Cemaatim!
Bizler, geleceğimizin teminatı olan gençlerimize sahip çıkmalı, onlarla gönül bağı kurarak dertlerine derman olmalı, onlara şefkat ve sevgiyle yaklaşmalıyız. İyi bir Müslüman olmaları için duayı da ihmal etmemeliyiz. Furkan suresinin 74. ayetinde Allah, iyi Müslümanların özelliklerini sayarken şöyle buyuruyor “Ve Onlar ‘Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl. Bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle’ diyenlerdir.”[3]
Çok değerli kardeşlerim!
Mübarek üç aylara girdiğimiz rahmet ve mağfiret iklimin başlangıcında Hatay Reyhanlı’da masum insanların hunharca katledilmesine ve yaralanmasına neden olan son derece elim bir saldırı vuku bulmuştur. Bütün Mümin yürekler bu saldırıyla manevi mevsimlerine yaralı girmiştir. Yine kan, yine gözyaşı ve yine acı bütün bir ülkemizi hüzne boğmuştur. Hutbemi bitirirken bu menfur olayı şiddetle kınıyor, Cenab-ı Haktan bu olayda hayatını kaybeden masum kardeşlerimize rahmet, yaralılarımıza da âcil şifalar diliyorum.
Dr. Hüseyin Saraç
Galippaşa Camii İmam Hatibi/Kadıköy