Tahrîmen mekrûh olan bir havâle şekli. Yolcuya borç verip, gittiğin yerde, falancaya ödeyeceksin demek.
Süftece yoluyla borc vermek tahrîmen mekrûhtur. Çünkü emânet olarak vermeyip süftece yolunu tercih etmenin sebebi, paranın yolda kaybolması, çalınması veya elinden alınması gibi tehlikelere karşı, alanın mes’ûliyetini sağlamak ve parasını emniyete al maktır. Çünkü emânet olarak verseydi, onun adına zâyi olacaktı. Borç olarak vermesiyle bunu alan nâmına olmasını sağlamış ve böylece verdiği borçtan menfaat te’min etme cihetine gitmiş olmaktadır. Bu ise mekrûhtur. Ödünç veren mektub yazıp, ödünç verdiği yolcunun gideceği yerdeki arkadaşını o yolcuya havâle etmektedir. İşte, ödünç verme esnâsında süftece denilen borç şekli şart koşularak borç verilirse, bu haramdır. Şartla alınan borç fâsiddir. Süftece şartı taşımadan, yolcuya ödünç vermek câizdir. (Mergînânî, İbn-i Âbidîn)