Kur’ân-ı kerîmde adı geçen peygamberlerden. Peygamberlerin büyükleri olan ve kendilerine Ülü’l-azm denilen altı peygamberin ikincisi. İdrîs aleyhisselâmdan sonra peygamber olarak gönderildi.
Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Muhakkak biz Nûh’u (aleyhisselâm) kavmine resûl (peygamber) olarak gönderdik. (A’râf sûresi: 59)
Biz Nûh’u (aleyhisselâm) kavmine peygamber olarak gönderdik. O, onlara dedi ki:Ben sizi Allahü teâlânın azâbıyla korkutuyorum ve azâbdan kurtuluşun çâresini açıklıyor beyân ediyorum. Allahü teâlâdan başkasına ibâdet etmeyin. Bana muhâlefet etmeniz hâlinde bir gün üzerinize elem verici çok şiddetli bir azâbın gelmesinden korkuyorum. (Hûd sûresi: 25,26)
Nûh (aleyhisselâm) “Bismillah” ve “Elhamdülillah” demeden büyük olsun, küçük olsun herhangi bir iş yapmazdı. Bu sebeple Allahü teâlâ onu “Çok şükredici bir kul” olarak isimlendirdi. (Hadîs-i şerîf-Taberânî, İbn-i Cerîr)
İdrîs aleyhisselâm göke çıkarıldıktan sonra, insanlar azdı. Doğru yoldan ayrıldı. Putlara yâni heykellere tapmaya başladılar. Cenâb-ı Hak bunlara Nûh aleyhisselâmı peygamber olarak gönderdi. O zaman elli yaşında idi. Onları yıllarca dîne dâvet etti, putlara tapmaktan sakındırdı ve Allahü teâlâya ibâdet etmelerini söyledi. Nûh aleyhisselâma kendi oğlu Yâm yâni Ken’ân bile îmân etmedi. Nûh aleyhisselâmı alaya alıp işkence ettiler. Nûh aleyhisselâm onlara bedduâ etti. Allahü teâlâ ona gemi yapmasını emretti. Gemi bitince tûfân oldu. Nûh aleyhisselâm mü’minler (inananlar) ile gemiye bindi. Üç katlı olan gemiye binenlerin sayısı seksen kişi kadardı. Nûh aleyhisselâm gemisine her hayvandan da birer çift aldı. Oğlu Ken’ân’ı da gemiye almak için çağırdı fakat o, ben bir dağa çıkar kurtulurum diyerek gemiye binmedi. Bir dalga gelip oğlunu aldı ve boğdu. Sular dağları aştı. İnsanlar ve hayvanlar telef oldu. Altı ay sonra yağmurlar durdu, sular çekildi. Gemi Irak’taki Cudi dağına oturdu. Nûh aley hisselâma inanıp gemiye binenler kurtuldu. Daha sonra insanlar Nûh aleyhisselâmın; Sâm, Hâm ve Yâfes adlı üç oğlundan türedi (çoğaldı). Bunun için Nûh aleyhisselâma ikinci Âdem aleyhisselâm denildi. Nûh aleyhisselâm bin yaşında vefât etti. (Sa’lebî, Taberî, Nişâncızâde)