1. Can.
Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Her nefs, ölümü tadıcıdır. (Âl-i İmrân sûresi: 185)
2. İnsanın kendisi, kişi, beden.
İnsan ben deyince, nefsini göstermektedir. (İmâm-ı Rabbânî)
3. Hakîkat, cevher, asıl, öz. İnsanda ve cinde şer, kötülük kuvveti. Şerîate yâni dîne uymayan isteklerin kaynağı. Buna nefs-i emmâre de denir.
Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Cenâb-ı Hakk’ın huzûrundan korkup, nefsini (gayr-i meşrû) nefsânî arzularından (hevâ ve isteklerden) men eden kimsenin varacakları yer muhakkak Cennet’tir. (Nâziât sûresi: 40)
Nefsine düşmanlık et! Çünkü o, benim düşmanımdır. (Hadîs-i kudsî-Mektûbât-ı Rabbânî)
Akıllılığın alâmeti; nefse gâlib ve hâkim olmak ve öldükten sonra lâzım olanları hazırlamaktır. Ahmaklık alâmeti; nefse uyup, Allah’tan af, merhâmet beklemektir. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Nefsini azîz eden dînini yıkar. Nefsini zelîl eden kimse dînini azîz eder. (Mücâhid bin Cebr)
Nefsin yaratılması, insanların yaşaması, üremesi ve dünyâ için çalışmaları içindir. Allahü teâlâ nefsi böyle nice faydalar için yarattı. Fakat bütün insanlara merhamet ederek, acıyarak, nefse uymağı frenlemeleri, ona hâkim olup, zararlarını önlemeler i için insanlarda akıl da yarattı. (Şerefeddîn Yahyâ Münîrî)
Nefse uymaktan kurtulmak, dünyâ nîmetlerinin en büyüğüdür. Çünkü nefs, Allahü teâlâ ile kul arasındaki perdelerin en büyüğüdür. (Ebû Bekr Tâmistânî)
Nefse, günâhlardan kaçmak, ibâdet yapmaktan daha güç gelir. Onun için günahtan kaçman daha sevâbdır. (İmâm-ı Rabbânî)
“Yâ Rabbî! Nefsimi bana musallat kılma! Ona karşı beni yardımsız, yalnız bırakma! Nefsim bana acımıyor. Bana sen merhamet eyle!
Ey nefsim! İsteklerini hiç unutmuyorsun. Fakat kulluk vazifelerini yapmaya hiç istekli değilsin. Ey nefsim! Hesâba çekileceğin kıyâmet gününde hâlinin ne olacağından hiç korkmuyorsun. Geçici olanı, ebedî ve sonsuz nîmetlere tercih ediyorsun.
Ey nefsim! Hiç amelin olmadan, çalışmadan âhirette rahata kavuşmak istersin. Uzun uzun arzu ve isteklerin peşine düşüp, tövbeyi devamlı sonraya atıp geciktiriyorsun.” (Avn bin Abdullah)
Allah yolunda nefsi ile yürümek isteyen daha ilk adımında hatâ etmiş demektir. Nefsini terkedip de ihlâs ile her şeyde Allahü teâlânın rızâsını düşünerek yola çıkarsa, Allahü teâlâ ona kendisine kavuşturacak rehberi tanıtır. (Ali Müzeyyen)
Nefis düşmandır. Düşman sözüyle hareket etmek akıl işi değildir. (Ali Hâfız)
Mahlûkâtın en ahmağı nefstir. Çünkü dâimâ kendi aleyhine olan şeyleri ister. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)