Âyet-i kerîmelere ve hadîs-i şerîflere kendi görüş ve akıllarına göre mânâ vererek, doğru yoldan ayrılıp dalâlete (yanlış ve bozuk yollara) sapmış fırkalardan her biri.
Fırka-i dâlleden hiç kimseye evliyâlık kemâlleri (üstünlükleri), mânevî yüksek hâller, tasavvuf zevkleri verilmemiştir. (Abdülhak-ı Dehlevî)
Fırka-i dâllenin ortaya çıkmasının sebebi Kur’ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere yanlış mânâ vermeleridir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)