Îsâ aleyhisselâmdan sonra gönderildiği rivâyet edilen peygamber veya velî. Şam diyârında ve Filistin’de yaşadı. Îsâ aleyhisselâmın dîninin hükümlerini insanlara bildirdi.
Circîs aleyhisselâm, ticâretle uğraşır, her sene zekâtını verir, bütün kazancını fakir mü’minlere sadaka olarak dağıtırdı. Musul civârında yaşayan Dâdı Veyh veya Dâdıyan adında bir kralı putlara tapmaktan vaz geçirmek için Allahü teâlâya inanmaya dâv et etti. Circîs aleyhisselâmın dâvetini kabûl etmeyen kral, ona çok işkence ve eziyet ettirdi. Ağaçtan direk diktirip Circîs aleyhisselâmı bağlattı, soyup vücûdunu demir taraklarla tarayıp lime lime parçalattı. Sirke ve tuz getirip, iplik gibi baştan başa dilinmiş vücuduna döktürdü. Büyük bir demiri ateşte kızdırıp Circîs aleyhisselâmın başı üzerine koydu. Kızarmış demir beynini kaynattı ve beyni yüzüne aktı. Allahü teâlâ ona acı hissettirmedi ve eski hâline çevirip korudu. Kral, büyük bir kazanın altına ateş yaktırıp, içinde bakır erittirdi. Circîs aleyhisselâmı kazanın içine attırdı. Allahü teâlâ Circîs aleyhisselâmı bu işkenceden de korudu. Kral, Circîs aleyhisselâmın el ve ayaklarından çivileterek zindana attırdı. Allahü teâlânın yardım ıyla zindandan da kurtulan Circîs aleyhisselâmı, ağacı ikiye yarıp arasına sıkıştırttı. En sonunda zâlim kral ve avânesi Circîs aleyhisselâmı şehîd ettiler. (Taberî, İbn-i Esîr)