Şaban ayında ne yapılmalı? Duası ve faziletleri

Şaban-ı Şerîf Ayının Faziletleri

* Mübarek üç ayların ikincisidir.
“Allâhümme bârik lenâ fî Şaban ve belliğnâ Ramazan” duasını her gün en az bir defa okumalı.
* Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: ” Şaban benim ayım, Receb Allah Teâlâ’nın ayı, Ramazan ümmetimin ayıdır.” buyurmuştur.
* Rasûl-i Zîşân -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Ramazan’dan sonra en fazla bu ayda oruç tutarlardı.
* Ashâb-ı Kiram, Şaban hilâlini görünce, kendilerini Kur’ân okumaya verirlerdi. Bu ayda manasını düşünerek, bol bol Kur’ân-ı Kerîm okumalıyız.
* Bu ayda yapılacak her hayırlı işin sevabı kat kat verilir.
* Geçmiş günahlarımıza tevbe etmeliyiz.
* Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e salât ü selâmı çoğaltmalıyız.
* Bu ayda bir yıl içinde ölecek olanların isimleri, diriler defterinden, ölüler defterine geçirilir.
* Bu ayın ortasında Beraat gecesi vardır. Gündüzünde oruçlu bulunmalı, gecesini ibâdetle ve uyanık olarak geçirmeli. Bu gecede yüz rekat namaz kılınması tavsiye edilmektedir.
* Bu ayda hayır kapıları açılır, günahlar silinir.
* Son Pazartesi günü oruçlu geçirilirse günahların bağışlanacağı hadîs-i şerîfte müjdelenmiştir.
* Müslümanların mallarının zekatlarını fakirlere, Rama-zan’da tutacakları oruca kuvvet ve destek olması bakımından, bu ayda vermeleri hayırlı ve güzel olur.
* Kısacası bu aylar, değerlendirilmesi gereken kıymetli zamanlardır.

 

Şaban Ayı ve Oruç
Âişe-i Sıddîka -radıyallâhu anhâ- Ebû Seleme’ye tahdîs edip, şöyle demiştir:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hiçbir ayda Şabandakinden daha çok nafile oruç tutmazdı. Çünkü Ne-biyy-i Zişan, Şaban ayının çoğunu oruçlu geçirirdi. Ve:
«Amellerden (devam etmeye) gücünüzün yeteceği miktarı alınız. Çünkü Allah, sizlerden (amelden) bıkmadıkça (se-vâb vermekten) bıkmaz.» buyururdu.
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimize en sevimli namaz, az olsa bile devamlı kılınan namazdı.
Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, herhangi bir (nafile) namazı kılmaya başlayınca ona devam ederdi.” (Sahîh-i Buhâri, Kitâbu’s-Savm 1836)
Gunyetü’t-Tâlibîyn’de Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin -kuddîse sirrûh- Şaban ayı ile ilgili olarak naklettiği hadîs-i şerifler meâlen şöyledir:
Âişe-i Sıddîka -radıyallâhu anha- şöyle demiştir:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- öyle oruç tutardı ki; biz, artık orucu bırakmayacak, derdik. Peşpeşe günlerce oruç tutmadığını görünce de, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- artık oruç tutmayacak, derdik. Şaban ayında oruç tutmak, O’na daha sevgili idi. Ben:
«-Ey Allah’ın Resulü!.. Şaban’da senin (çok) oruç tuttuğunu görüyorum. (Bunun hikmeti nedir?)» diye sordum.
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
-Ya ÂişeL Bir sene içinde ölecek olan kimselerin isimleri bu ayda (yaşayanların) defterinden silinip, Azrail -aley-hisselâm-’a teslîm edilir. Ben de oruçlu olduğum halde, ismimin defterden silinip, (diğer deftere kaydedilmesini) arzu ederim, buyurdu.
Ümmü Seleme -radıyallâhu anhâ- ise şöyle anlatmaktadır:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Ramazan’dan sonra en fazla orucu Şaban (ayın)da tutardı. Bunun sebebi, o sene içinde ölecek olanların isimlerinin, Şaban’da diriler defterinden, ölüler defterine geçirilmesidir. Bir kimse yolculuğa çıkar (halbuki onun ismi yaşayanlar defterinden çıkarılıp) o sene ölecek olanların defterine yazılır.” (Gunye 1 /186-187)
Enes -radıyallâhu anh- der ki:
“Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e en faziletli oruç soruldu. Nebiyy-i Zîşân: /
« Ramazan-ı şerifi tazim için tutulan, Şaban orucudur.»
buyurdular. Âişe -radıyallâhu anhâ- ise:
«-Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e ayların en sevgilisi, kendisini Ramazan ayına kavuşturan Şaban ayıydı.» demiştir…” (Gunye, 1 /187)
Şaban Ayının Son Pazartesi Günü Orucu
Abdullah -radıyallâhu anh-’dan nakledilen bir hadîs-i şerîfte, Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmaktadır:
“Bir kimse Şaban (ayının) son Pazartesi günü oruç tutarsa, günahları bağışlanır.” (Gunye, 1 /187)
Burada son Pazartesi gününden maksad, Şaban’in son günü değildir. Zira Ramazan7 karşılamak niyetiyle Ramazan’a bir iki gün kala oruç tutmak men’ edilmiştir. (Gunye, 1 /187)
Seçilen Dört Şeyin En Faziletlisi
Allah Teâlâ buyuruyor:
“Rabbin dilediğini yaratır ve seçer.” (Kasas sûresi 28 / 68)
Allâhü Zü’l-Celâl, her çeşit nesneden dört tanesini, onların içinden de birisini seçmiştir:
Meleklerinden; Cebrail, Mikâil, israfil ve Azrail -aleyhimüs-selâm-’i seçmiş, onlardan da Cebrail -aleyhisselâm-’ı,
Nebilerden; Hazret-i ibrahim, Hazret-i Mûsâ, Hazret-i îsâ ve Hazret-i Muhammed -aleyhimüsselâm-’ı, onlardan da Mu-hammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i,
Sahabe -radıyallâhu anhüm-’den; Hazret-i Ebû Bekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman ve Hazret-i Ali’yi -radıyallâhu anhüm-, onlardan da Ebû Bekir -radıyallâhu anh-’ı,
Mescidlerden; Mescidü’l-Harâm, Mescidü’l-Aksâ, Mesci-dü’l-Medîne ve Mescid-i Tûr-i Sînâ, onlardan da Mescidü’l- Ha-râm’ı (yani Kabe’yi),
Günlerden; Ramazan bayramı, Kurban bayramı, Arefe günü, Aşure günü, onlardan da Arefe gününü seçmiştir.
Gecelerden; Beraat gecesi, Kadir gecesi, Cuma gecesi ve Bayram gecesi. Onlardan da Kadir gecesini seçmiştir.
Şehirlerden; Mekke-i Mükerreme, Medîne-i Münevvere, Beyti’i-Makdîs ve Mesâcidi’l-Aşâir, sonra onlardan da Mekke-i Mükerremeyi seçmiştir.
Dağlardan; Uhud, Sînâ, Likam ve Lübnan dağlarını, bu dağlar arasından da, Tûr-i Sînâ’yı seçmiştir.
Nehirlerden; Ceyhun, Seyhûn, Fırat ve Nil nehrini, onlardan da Fırat’ı seçmiştir.
Aylardan; Receb, Şaban, Ramazan ve Muharremi, onlardan da Şaban’ı seçmiştir. Ve Şaban ayını, Rasûluliâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in ayı kılmıştır. Nebiyy-i ZTşân -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, nebîlerin efdali olduğu gibi, O’nun ayı olan Şaban da ayların efdali olmuştur.” (Gunye 1 /187) “Şaban benim ayım, Receb Allah Teâlâ’nın ayı ve Ramazan ümmetimin ayıdır. Şaban günahları siler, Ramazan ise (oruç tutan müslümanları) temizler.” (Gunye, 1 /187)
Başka bir hadîs-i şerîfte:
“Şaban, Receb ile Ramazan arasında bir aydır. Fakat insanlar on(un fazîletin)den gafildir. Halbuki onda kulların amelleri, Rabbü’l-Alemîn’e yükselir. Ben de oruçlu olduğum halde amelimin Allah’a yükselmesini severim.” buyurulmuş tur. (Gunye, 1/187)
Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh-’ın rivayet etmiş olduğu bir hadiste Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
“Receb ayının diğer aylar üzerine fazîleti, Kur’ân-ı Kerimin diğer kitaplar’üzerine üstünlüğü gibidir. Şaban’ın diğer aylar üzerine üstünlüğü, benim diğer peygamberler üzerine fazlım gibidir. Ramazan’ın diğer aylar üzerine fazîleti, Allah Teâlâ’nın, yarattığı varlıklar üzerine fazlı gibidir.” buyurmuşlardır. (Gunye, 1 /187)

 

Şaban Ayının Diğer Faziletleri
Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh- şöyle anlatıyor:
“Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in Ashâb-ı kiramı, Şaban’ın hilalini görünce, kendilerini Kur’ân-ı Kerîm okumaya verirler, adetâ Kur’an üzerine kapanırlardı. Zengin müslümanlar, mallarının zekatlarını ayırırlardı. Zayıflar ve yoksulların Ramazan ayına hazırlanmaları için (onlara verirlerdi).
Vâlîler de mahpuslarını huzurlarına çağırır, hadd-i şer’i gerekenlere hükmü tatbîk ederler, kendisine hadd gerekmeyenleri de serbest bırakırlardı. Tüccarlar borçlarını öderler ve alacaklarını isteyip, tahsil ederlerdi. Ramazan hilâlini görünce, güzelce temizlik yaparlar, boy abdesti alırlar ve itikâfa girerlerdi.” (Gunye, 1 /188)
Bu Ay, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-Efendimize Salât ü Selâm Ayı
“..Bu ay, hayır kapılarının açıldığı aydır. Bu ayda bereketler iner. Bu ayda hatalar işlenmez olur. Bu ayda günahlar silinir. Bu ayda yaratılmışların hayırlısı Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- üzerine pek çok salât ü selâm getirilmelidir. Nitekim Allah Teâlâ yüce Kitabında:
“Gerçekten Allah ve melekleri, Peygambere salât ederler (onun şeref ve şanını yüceltirler). Ey imân edenler!.. Siz de O’na salât edin (Allâhümme salli ala Muhammed, deyin) ve gönülden teslim olun.” (Ahzâb suresi 33 / 56) buyuruyor.
Sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz de:
“Bana bir defa salavât-ı şerife okuyana, Allah Teâlâ on kere salavât okur (yani, ona on defa rahmet eder)” buyurmuştur.
Hiçbir akıllı mümin, bu ayı gafletle geçirmemelidir. Bilakis günahlardan tevbe ederek, temizlenmek suretiyle Ramazan ayına hazırlanmalıdır. Allah Teala’ya Şaban ayında daha fazla yalvarıp yakarmalı ve bu ayın sahibi (şefaat sahibi) ile tevessülde bulunarak, Allah’a duâ etmelidir. Tâ ki kalbinin bozuk hâli düze-le!.. Sırrın hastalığını tedavi etmeli, tevbe ve ibâdetleri yarına bırakmamalı, te’hîr etmemelidir.
Çünkü günler üçtür:
a) Dünkü gündür; geçip gitmiştir.
b) Bugünkü gündür; hâlen işlemektedir.
c) Yarınki gündür; bu da bir ümîttir. O güne çıkılır mı, çıkılmaz mı bilinmez!
Geçen gün(den) ibret (almalı), bugünü bir ganîmet (bilmeli). Yarın muhataradır (tehlike) ki, yetişip yetişmeyeceğini bilmiyorsun.
Recep ayı geçti. Bir daha geri gelmez. (Diğeri), Ramazan ayı ise beklenmektedir. Buna da erişip erişemeyeceğimizi bilmiyoruz. (İçinde bulunduğumuz) Şaban ayına gelince, bu iki ay arasında bir vâsıtadır, onda ibâdeti bir ganîmet bilmelidir.
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- nasihat ettiği bir adama (o adamın, Ömer bin El-Hattâb’ın oğlu Abdullah olduğu söylenmiştir.):
«Beş şey gelmeden evvel, beş şeyin kıymetini bil!..
İhtiyarlığından önce gençliğinin, hastalığından önce sağlığının, fakir olmadan önce zenginliğinin, meşguliyetinden önce boş zamanının, ölmeden önce hayâtının…» buyurmuştur. (Gunye 1 /188)

ŞABAN AYININ DUÂLARI
Şaban ayı üç mübarek ayın ikincisi ve peygamberimizin ayıdır. Çok ulvî ve mukaddes bir aydır.
Bu ayda peygamber Efendimiz (SAV)’ın oruçlu olmadığı günler pek azdı.Kendisine “bu ayda niçin bu kadar çok oruç tutuyorsunuz” diye sorulduğunda:
– “Bütün ameller bu mübarek Şaban ayında Rabbül Alemin olan Vacibü’l vücûd Hazretlerine arzolunurlar. Ben isterim ki be nim amelimde ben oruçlu iken Rabbime arz olsun.” diye cevap vermişlerdir.
İşte bu mukaddes ayda bizlerde mümkün olduğu kadar oruç tutmalı, bol bol duâ ve niyazda bulunup, her fırsatta peygamber (SAV) Efendimize salât-ü selam okuyup tevbe istiğfarda bulunmalıyız.
Günahlarımızdan ve kusurlarımızdan pişman olmalıyız ki bizlerin de amelleri yüce Rabbimize sunulurken Cenab-ı Allah biz mü’minlerden razı olsun ve bizleri bağışlayıp O’na sunulan amellerimiz makbul olsun.
“Ey meleklerim! Kulumun defterinde gün başında ve gün so nunda bir tane olsun tevbe istiğfar varsa o iki tevbenin arasında kalan günahları silin. Onları görmeyin.” buyurmuşlardır.
Kur’an-ı Kerimde ise: “Doğrusu ben, tevbe edeni, inanıp yararlı iş işleyerek, doğru yola gireni bağışlarım.”(Taha Sûresi 82. Ayet) buyurmuşlardır. Peygamberimize bol bol salat – selam getirmeliyiz ki onun şefaatına
kavuşalım. Nitekim bir hadis-i şerifte Rasûlüllah (SAV) Efendimiz: “Sabah on defa, Akşam on defa bana salavât okuyana şefaatim helâl olur.”

Bu mübarek ayda gaflette olmayıp, bol bol ibadet ve taat’la, duâ ve niyazla, mümkün mertebe hayır ve hasenatla, kısaca Allah ve Rasûlünün razı olacağı şekilde amellerde bulunarak Ramazan ayına hazırlık yapmamız gerekir. buyurmuşlardır. Bu mübarek ay içinde barınan Beraat gecesi de çok mübarek bir ge-
ce olup bu ayın şan ve şerefini artırmaktadır. Bu mübarek gecede mü’minlerin mağfiret olunma beraatlarının veril-
diği, imtihanı kazananların kurtulduğu, insanların mukadderatlarının tayin edildiği dönüm noktasıdır.
İnsanların bir senelik rızkı, ömrü, vesair herşeyi bu gecede tayin olunur.

Yüce Rabbim bu ayı hakkı ile ihya eden kullarının zümresine bizleri de ilhâk eylesin.
Bu vesileyle de Bu ay çok mühim bir aydır. Şaban ayında da Receb ayında olduğu gibi okunması sevab ve nice bereketlere sebep olacak tesbihatlar şunlardır:
Şaban ayının ilk 10 günü her gün 100 defa
Ya Latif celle Şanühü
Şaban ayının ikinci 10 günü her gün 100 defa
Ya Rezzak celle Şanühü
Şaban ayının son 10 günü her gün 100 defa
Ya Aziz celle Şanühü

Yüce Rabbim bu ayı hakkı ile ihya eden kullarının zümresine bizleri de ilhâk eylesin.

Exit mobile version