Gusül; cünüplük, hayız ve nifas gibi hükmi kirlilik hallerinden kurtulmak için yapılması gereken dini temizlik demektir. Kur’an-ı Kerim’de, “Eğer cünüp iseniz, iyice temizlenin (yıkanın)” buyrulmaktadır (Nisa, 4/43; Maide 5/6). Hz. Peygamber (s.a.s.)’in hadis ve uygulamalarıyla da, cünüplük halinde veya hayız ve nifas sonrasında gusletmek emredilmiştir, (Buhari, Gusül, 28; Müslim, Hayız, 87, 88).
Sünnetleri de yerine getirilerek gusül şöyle yapılır:
Gusletmek isteyen kimse niyet ederek besmele çeker. Ellerini yıkar, vücudunda bir necaset/maddi kirlilik var ise onu temizler, avret yerlerini yıkar. Sonra sağ eli ile üç defa ağzına su vererek iyice çalkalar, daha sonra üç defa burnuna su çekerek temizler ve namaz abdesti gibi abdestini tamamlar. Ağza su verirken suyu boğaza kadar ulaştırıp ağzı çalkalamak ve buruna su verirken de genize kadar suyu çekmek ise sünnettir. Sonra da, hiç kuru yer bırakmamaya dikkat ederek bütün vücudunu yıkar. Guslettiği yerde su toplanıyorsa, son olarak ayaklarını yıkayıp guslünü tamamlar.
Göbek boşluğu, kulakların iç kıvrımları, küpe delikleri, bıyık, saç, sakal ile bunların diplerinin ıslanmasına özellikle dikkat eder.
Nitekim hadislerde Peygamber efendimizin gusledişi şöyle tasvir edilmektedir: Peygamber (a.s.) cünüplükten (çıkmak için) yıkanacağı zaman, ellerini ve avret yerlerini yıkayarak başlardı. Sonra namaz abdest gibi abdest alır, parmaklarıyla saçlarının dibini hilaller, sonra da başına üç defa su dökerek bütün vücudunu yıkardı (Buhari, Gusül, 1; Ebu Davud, Taharet, 242).
Guslederken ve abdest alırken vesvese sebebiyle organları tekrar tekrar yıkamanın hükmü nedir?
Vesvese, çeşitli sebeplerle insanın yaşadığı kararsızlık, şüphe ve kuruntu halidir. Bu, çoğu kere abdest ve guslün alınıp alınmadığı, tamam olup olmadığı ya da bozulup bozulmadığı şüphesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Gusül ve abdest alan kişinin vesvese sebebi ile gusül ve abdestini tekrarlaması gerekmez. Hatta kişi bu tür vesveselere itibar etmemeli (İbn Mace, Taharet, 48), içine doğan şüphe ve tereddüt hallerinin asılsız olduğunu kendine telkin etmeli, ihtiyaç duyulması halinde psikolojik tedaviye yönelmeli; ayrıca manevi destek olarak Felak ve Nas Surelerini anlamlarını da düşünerek okuyup bu halden kurtulmak için Allah’a dua etmelidir.
Cünüp olarak uyumak, yemek ve içmekte bir sakınca var mıdır?
Cünüplük, cinsel ilişki veya şehvetle meninin gelmesi sebepleriyle meydana gelen ve belirli ibadetlerin yapılmasına engel olan hükmi kirlilik halidir.
Cünüp olan bir kimse, namaz kılmak ve Kur’an okumak gibi ibadetleri yerine getiremez. Dolayısıyla, ibadetlerini yapmaya engel olan bu durumdan ilk fırsatta guslederek kurtulmaya çalışmalıdır. Öte yandan bu durumdaki bir kimse ihtiyaç halinde, herhangi bir namazın geçmesine sebebiyet vermemek kaydıyla, cinsel bölgesinin maddi temizliğini yaptıktan sonra abdest alarak ya da sadece el ve ağzını yıkayarak uyuyabilir, yiyip içebilir ve başka işlerle meşgul olabilir (Buhari, Gusül, 27; Müslim, Hayz, 6 (21, 22, 24). Çünkü cünüplük, gusül ve abdest gibi özel bir temizliği gerektirmeyen işlerin yapılmasına engel değildir. Hz. Peygamber, cünüp olmakla müminin necis/maddeten pis olmayacağını ifade etmiştir (Buhari, Gusül, 23). Fakat cünüp birinin namazını kaçıracak şekilde yıkanmayı geciktirmesi haram, elini ağzını yıkamadan yiyip içmesi ise mekruh görülmüştür. Bu itibarla zorunlu bir durum olmadıkça insan hemen boy abdesti almalı ve bir an önce yıkanıp temizlenmelidir.
İdrardan sonra gelen akıntı guslü gerektirir mi?
İdrardan sonra gelen beyaz ve bulanık sıvıya ‘vedi’ denir. Vedi, bazen ağır yük taşımaktan dolayı da gelebilir. Vedi, abdesti bozmakla birlikte, guslü gerektirmez (Merğinani, el-Hidaye 1, 17).
Hanefi mezhebine göre Vedi, necaset-i galiza, yani kaba pislik olarak değerlendirildiğinden, dağıldığında el ayasını kaplayacak miktarda çamaşıra bulaşması halinde namaza engel kabul edilmiştir. Bu durumda belirtilen alan temizlenmedikçe, vedi bulaşmış elbise ile namaz kılınması caiz değildir (Merginani, el-Hidaye 1. 35).
Boy abdesti ile namaz kılınabilir mi? Namaz kılınabilmesi için ayrıca abdest almak gerekir mi?
Gusül abdesti alan bir kimse aynı zamanda namaz abdesti de almış olacağı için bu abdesti ile namaz kılabilir, ayrıca abdest alması gerekmez.
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in gusül abdestine başlarken namaz abdesti gibi abdest aldığını ve gusülden sonra ayrıca abdest almadığını ifade eden hadisler vardır (Buhari, Gusül 1; Müslim, Hayız 35, 36, 37; Muvatta I, 44, Tahare 67).
Rüyasında avret yeri (cinsel organ) gören kimseye gusül gerekir mi?
Bir kişinin rüyasında ilişkide bulunmaksızın sadece cinsel organ (avret yeri) görmesi gusül abdesti almasını gerektirmez. Bunu görenin erkek veya kadın olması fark etmez. Ancak kişinin rüyasında cinsel organ görmesinden dolayı orgazm olup, meni gelmesi halinde ise gusül gerekir. Gusül uykuda veya uyanık halde iken avret yeri/cinsel organ görmekten değil, şehvetle meni gelmesinden dolayı gerekli olur (Merğinani, el-Hidaye, I, 16, İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 164).