Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, geçtiğimiz Cuma günü Mescid-i Aksa’nın İsrail askerlerince Müslümanlara kapatılmasıyla başlayan ve dört gündür Kudüs’ün abluka altına alınmasıyla büyüyen olaylara ilişkin açıklamada bulundu.
“Tarihte Peygamber katledenler, El-Halil’de oynadıkları oyunu Mescid-i Aksa’da da oynamak istiyor…”
Dün gece de Kudüs eski Müftüsü ve Kudüs Yüksek İslami Heyet Başkanı Şeyh İkrime Sabri’nin, yatsı namazı esnasında Mescid-i Aksa’nın giriş kapısında cemaate saldıran İsrail askerlerince vurularak yaralanmasını kınayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Kudüs’te yaşananların ve İsrail askerlerinin tutumunun her türlü kınamayı hak ettiğini belirtti.
Yaşananlardan dolayı büyük endişe içinde olduklarını kaydeden Başkan Görmez, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Mescid-i Aksa etrafında olup bitenler, İslam coğrafyasını tahrik eden gelişmelere sahne oluyor…”
Birkaç gündür Mescid-i Aksa etrafında olup bitenler zaten acılar içinde kıvranan İslam coğrafyasını tahrik eden, her Müslümanı, her inananı, her akl-ı selim sahibini, her sağduyu sahibini endişelere sevk eden gelişmelere sahne olduğunu ifade etmek istiyorum.
“Kudüs eski Müftüsü, Mescid-i Aksa’nın hatibi, çok kıymetli ilim adamı İkrime Sabri hocamızın İsrail askerlerinin tecavüzüne uğramış olması her türlü kınamayı hak ediyor…”
Dün akşamda yatsı namazını müteakip, Mescid-i Aksa’nın barış elçisi olarak adlandırdığım, Kudüs eski Müftüsü, Mescid-i Aksa’nın hatibi, 80 yaşlarına ulaşmış çok kıymetli bir ilim adamını İkrime Sabri hocamızın İsrail askerlerinin tecavüzüne uğramış olması her türlü kınamayı hak ediyor. Bütün bunlardan dolayı büyük endişeler içinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
“İçinde dört büyük Peygamberi barındıran El-Halil’in başına gelenler, Mescid-i Aksa’nın da başına getirilmek isteniyor…”
Barış, itidal, sağduyu, akl-ı selim sahibi her insanı endişeye sevk eden ve içinde dört büyük Peygamberi barındıran Hz. İbrahim’i, Hz. İshak’ı, Hz. Yakup’u, Hz. Yusuf’u bağrında taşıyan El-Halil’in başına gelenlerin Mescid-i Aksa’nın da başına getirilmek istendiğine şahit oluyoruz. Bundan 23-24 sene önce 1994 yılında bir Ramazan günü müminlerin üzerine ateş açıldı ve 70’i aşkın insan katledildi. Bizim tarihimizde ecdadımız, hacca giden her hacımız önce Urfa’da Hz. İbrahim’in makamını ziyaret eder, sonra da El-Halil’deki kabrini ziyaret eder Kabetullah’a öyle giderlerdi. El-Halil gibi böyle bir mekan, öyle bir mabed adeta bir hapishaneye dönüştürüldü.
“Tarihte Peygamber katledenler, o büyük Peygamberlerin içinde bulunduğu o büyük mabedi bir hapishaneye dönüştürdü…”
Tarihte Peygamber katledenler o büyük Peygamberlerin içinde bulunduğu o büyük mabedi bir hapishaneye dönüştürdüler. O mabedin yarısını da bir sinagoga dönüştürdüler. İki sene önce El-Halil Camiine girerken yaşadığım acıyı ve ıstırabı hala bütün iliklerime kadar hissediyorum. Hepimiz görüyoruz ki, yapılmak istenen El-Halil’de yaptıklarını Mescid-i Aksa’ya uygulamaktır. Aynı şekilde Harem-i Şerif’in içinde insan katledildi. Orada ibadete gelen kadınlar tartaklanmaya başlandı. Geçtiğimiz Cuma günü 1967’den sonra ilk defa Mescid-i Aksa ibadete kapatıldı. Daha sonra da turnikeler konularak 23-24 sene önce El-Halil’de oynanan oyunun aynısını Mescid-i Aksa’da gerçekleştirmek istediklerine şahit oluyoruz.
“Yeryüzünde barışın, itidalin ve sağduyunun sahipleri hangi inançtan olursa olsun harekete geçmelidir…”
Bir an önce akl-ı selimin devreye girmesini temenni ediyorum. Yeryüzünde barışın, itidalin ve sağduyunun sahipleri hangi inançtan olursa olsun harekete geçmelidir. Zaten acılar içinde kıvranan İslam coğrafyasının büyük acılar yaşadığı bir dönemde bu kötülüklerin bir an önce son bulmasını ben öncelikle temenni ediyorum.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı