Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, sabah namazı buluşmaları kapsamında Konya Kapu Camii’nde gençlerle buluştu.
Sabah namazını kıldırdıktan sonra gençlere hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Sevgili gençler, namaz nimetinden kendinizi mahrum bırakmayınız. Günde beş defa Allah’la konuşmak şerefinden hayatınız boyu kendinizi mahrum bırakmayınız. Bu büyük bir nimet, büyük bir ikramdır. Bunu hiçbir zaman unutmayınız” dedi.
Gençlere sosyal medya ile ilgili tavsiyelerde bulunan Başkan Görmez; “Sosyal medyada, internette, sizin kalbinizi teslim alacak, yüreğinizi işgal edecek, beyninizi teslim alacak her türlü görüntüden, lüzumsuz sözden, yazıdan uzak durun.” diye konuştu.
Konuşmasında Müminin özelliklerine değinen Başkan Görmez, şunları söyledi;
“Siz sabah namazından evlerinize dönerken o sokaklar, o caddeler arınır, şehir hayat bulur…”
Sevgili Peygamberimiz sabah namazı ile ilgili bir hadisi şerifte, “Her kim sabah namazına gelir birlikte cemaat ile namazı eda ederse o Allah’ın zimmetindedir. Allah’ın koruması altındadır.” buyurmuştur. Daima Allah’ın korumasında olasınız. Başka bir hadis-i şerifte de şöyle buyuruyor “Sabah namazına gelip birlikte namaz kılmanın faziletini bilseydiniz, gücünüz yetmediği zamanlarda sürünerek gelirdiniz.” hamdolsun ayakta geliyoruz. Bize sürekli bu nimeti lütfetmesini yüce Mevla’dan niyaz ediyorum.
Sevgili gençler, namaz nimetinden kendinizi mahrum bırakmayınız. Günde beş defa Allah’la konuşmak şerefinden hayatınız boyu kendinizi mahrum bırakmayınız. Bu büyük bir nimet, büyük bir ikramdır. Bunu hiçbir zaman unutmayınız. Ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz: “Namazı kılın, namazı ayakta tutun, namazda daim olun” Sabah namazına Allah’ın Bütün melekleri şehadet eder. Allah’ın yeryüzünün murakabe eden gündüz melekleri ve gece melekleri ayrılmaz hep birlikte müminlerin bu haline şehadet ederler. Siz Sabah namazlarına geldiğinizde buradan çıkarken sokaklardan evlerinize dönerken o sokaklar caddeler arınır, şehir hayat bulur. Allah bu nimetten bizi ayırmasın. Cenabı Hak zürriyetimizi bundan mahrum bırakmasın. Namazı hayatımızda kalıcı kılacak büyük namaz, sabah namazıdır ve sabah namazının cemaatle eda edilmesidir. Bunu hiçbir zaman unutmayalım.
“Namaz, bizi cennete, kurtuluşa götürecek büyük bir ibadettir…”
Resul-ü Ekrem bir gün sabah namazından sonra ayağa kalktı ve ashabına; “Bu gece bana on ayet nazil oldu. Bu on ayeti kim hayata geçirirse cennete girer.” Buyurdu, sonra Müminun suresinin ilk on ayetini okudu. Rabbimiz ayeti kerimede “Ancak Müminler felah bulacaktır. Ancak Müminler kurtuluşa ereceklerdir.” buyuruyor. Felah, Kur’an’i bir kavramdır. Başka bir ayeti kerimede ise “Onlar ki namazlarını huşu içinde kılarlar, namazlarından gafil değildirler, namaza kalkarken tembellik yapmazlar, namazı hakkıyla eda ederler.” buyuruyor. Namaz, bizi cennete götürecek bizi kurtuluşa götürecek büyük bir ibadettir. Bu ayetten dolayıdır ki bu ifade ezanımızı yerleşmiştir. Ezanda müezzinler “hayye ale’s-salâh, namaza koşun, namaza buyurun dedikten sonra “hayye ale’l-felâh” derler. Bizi cennete götürecek birinci adım demek ki huşu içinde namaz kılmaktır.
“Mümin hayatını cennete dönüştürmek istiyorsa; anlamsız, faydasız lüzumsuz söz, davranış ve tartışmalardan uzak duracak…”
Bizi cennete götürecek ikinci adımı Rabbimiz şöyle bildiriyor; “O Müminler ki anlamsız, faydasız, her türlü söz ve davranıştan, yüz çevirirler, uzak dururlar.” Herhangi bir anlamsız, lüzumsuz, beyhude bir söz işittikleri zaman yüz çevirirler. Asla oraya yaklaşmazlar. Onun için Mümin hayatını cennete dönüştürmek istiyorsa anlamsız, faydasız, lüzumsuz sözlerden, davranışlardan, tartışmalardan, gelişmelerden uzak duracak, kalbini bunlarla yormayacak.
“Sosyal Medyada, kalbinizi, beyninizi işgal edecek her türlü görüntüden, sözden, yazıdan uzak durun…”
140 karakterli lüzumsuz sözlerden, yazılardan, ifadelerden uzak durun. Sosyal medyada, internette, sizin kalbinizi teslim alacak, yüreğinizi işgal edecek, beyninizi teslim alacak her türlü görüntüden, lüzumsuz sözden, yazıdan uzak durun. Ta ki dünyanızı cennete dönüştürebilesiniz, ta ki kalbinizin kimse gelip sizin cep telefonunuz marifetiyle işgal etmeye kalkışmasın, aklınızı ruhunuzu kimse teslim almasın. Güzel Müslüman, malayani olan her şeyden yüz çevirir, terk eder.
“Müminler, fakirin, miskinin, yetimin hakkı olan zekâtı vermekten asla imtina etmezler…”
Rabbimiz, bizi cennete götürecek üçüncü adımı ayeti kerimede şöyle buyuruyor; “Onlar ki zekâtlarını verme konusunda faaldirler. Onlar ki zekâtlarını kılı kırk yararcasına hesaplar, fakirin hakkını verirler.” fakirin, miskinin, yetimin hakkı olan zekâtı vermekten asla imtina etmezler. Başka bir tefsirde ise bu ayet, “Onlar ki zekât verebilmek için çalışırlar, zengin olurlar.” şeklinde açıklanmıştır. Zekât kaçakçılığı yapmak için zengin olmazlar, zekâtı yemek için zengin olmazlar, zekâtı verebilmek için zengin olurlar.
“Mümin, gözünü, dilini, kalbini, her türlü organını; her türlü kötülükten uzak tutar…”
Bizi cennete götürecek dördüncü adımı ayeti kerimede şöyle buyuruluyor “Onlar ki ırzlarını namuslarını muhafaza ederler”, harama yeltenmezler. İffet sahibidirler.” ‘muhsan’ ve ‘muhsanat’ sahibi kimselerdirler. İffet kaleleri ile çevrilmiştirler. Gözünü, dilini, kalbini, her türlü organını; her türlü kötülükten fuhuştan, fuhşiyattan, haramdan, zinadan uzak tutarlar. Ayeti kerimede müminler için Rabbimiz; “Sadece iffetli aile hayatı yaşarlar.” buyurmuştur. Asla harama meyletmezler.
“Mümin, emanete riayet eder, sözünde durur, ahde vefa gösterir…”
Bizi cennete götürecek beşinci adımı Rabbimiz bizlere şöyle bildiriyor; “Onlar ki emanete ihanet etmezler.” Emin kimselerdirler. İman, Mümin olan kul ile “El Mümin” olan Allah arasında bir eman sözleşmesidir. Mümin olan kul “El Mümin” olana Allah’a güvendikçe Allah onun kalbinden bütün korkuları alır. Korkuları alınca Allah’ın dostu olur. Allah’ın velisi olur. Kalplerinden korku ve endişe her şey alınır, ‘emin’ olur. Emin olan Mümin, emanete riayet eder. İman en büyük emanettir. İslam en büyük emanettir. Eşin, çocukların emanettir. Kalbin, hayatın emanettir. Mal emanettir. İlim emanettir. Bütün bu emanetleri riayet etmek müminin sıfatıdır. Ayet-i kerimede Rabbimiz müminler için; “Sözlerinde dururlar.” buyurmaktadır. En büyük söz, Allah’a verdiğimiz sözdür. En büyük söz, eşimize nikâh masasında verdiğimiz sözdür. En büyük söz, kardeşimize verdiğimiz sözdür. Mümin verdiği söze riayet eder, Ahde vefa gösterir, sözünde durur.
“Namaz sizi muhafaza edecek, her türlü kötülükten alıkoyacak…”
Rabbimiz, ayeti kerimede Mümini cennete götürecek bir adımı da şöyle buyuruyor; ”Onlar ki namazlarını muhafaza ederler.” Namazları da onları muhafaza eder. sadece namaz kılmak yetmiyor. Namaz sizi muhafaza edecek, namaz sizi her türlü kötülükten alıkoyacak. Namazı huşu içerisinde kılanlar, her türlü anlamsız lüzumsuz söz ve davranıştan yüz çevirenler, zekât verenler, iffetlerini koruyanlar, emanete riayet edenler, sözünde duranlar ve namazlarını muhafaza edenler için Rabbimiz ayeti kerimede “Onlar Firdevs cennetinin mirasçılarıdır. Orada ebedi olarak kalacaklardır.” buyurmaktadır. Cenab-ı Hak hepimizi Firdevs cennetinin mirasçıları kılsın, neslimizin zürriyetimizi milletimizi alemi İslam’ı Kur’an’ın ilkeleri ve prensiplerinden ayırmasın.
Başkan Görmez’in konuşmasının ardından Karadağ Diyanet İşleri Başkanı Rifat Feyziç, dua etti.
Namazın ardından vatandaşlarla sohbet eden Başkan Görmez, Süreyya Yıldızı Kız Kur’an Kursu’nu ziyaret ederek öğrencilerle bir araya geldi.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı