Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Aile ve Dini Rehberlik merkezlerinde görev yapacak vaizlere yönelik düzenlenen hizmet içi eğitim programının açılışına katıldı.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından, ailenin korunmasının amaçlandığı ve dini danışmanlık, manevi rehberlik, çocuk, kadın ve aileye yönelik eğitimlerin de yer aldığı 4 hafta sürecek seminerin açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, din hizmetlerinin çeşitlilik arz ettiğini belirterek, din hizmetinin sadece camide değil hayatın her alanında olması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin bütün illerinde Aile ve Dini Rehberlik merkezlerinde görev yapacak olan vaizlere hitap eden Başkan Görmez, sağlıklı toplumların oluşmasında ailenin önemine dikkat çekerek, “İslam’ın yeryüzüne getirdiği değerler silsilesine baktığımız zaman, İslam, bireyi, toplumu ve ümmeti inşa etmeyi gaye edinen bir din. Sağlıklı bir toplumun inşası aileye bağlıdır. Aile bu anlamda çok büyük önem arz diyor.” dedi.
Çağımızda aile müessesesinin çok ciddi tehlikelerle karşı karşıya olduğunun altını çizen Başkan Görmez, ailenin önemine işaret ettiği konuşmasında şunları söyledi;
“Aileyi değersizleştiren bir dünya ile karşı karşıyayız…”
Zaman içerisinde ve çağımızda aile müessesesi çok ciddi tehlikelerle karşı karşıya kaldı. Onun için sizlerin yapacakları hizmetler çok büyük önem arz ediyor. Çünkü siz aileyi aile yapan değerler üstünde duracaksınız. Bu değerleri ortadan kaldıran çabaları ve gayretleri yok etmek için bir mücadele vereceksiniz. Aileyi değersizleştiren bir dünya ile karşı karşıyayız. Aile olmanın değersiz olduğunun kötü propagandasını yapan bir dünya ile karşı karşıyayız. Gençlere evlenmenin esaret olduğunu anlatan bir dünya ile karşı karşıyayız.
“Aile değerlerini bozarak nesli ifsat etme çabalarıyla karşı karşıyayız…”
Allah’ı tanımayan düşünce, yeryüzüne egemen olduğu zaman yeryüzünü ifsat eder ve yeryüzünde iki şeyi bozar. Bir ‘hars’ı yani ekini bozar, bir de nesli bozar. Aile değerlerini bozarak nesli ifsat etme durumuyla karşı karşıyayız. Çalışmalarınızın büyük kısmı, aile müessesesine yeniden değer kazandırmak, aileyi itibarsızlaştıran düşünceleri ortadan kaldırmak, ailenin önemine vurgu yapmak olmalıdır. Üzerinde durmamız gereken ikinci önemli çalışma ise, var olan aileleri korumak ve muhafaza etmek olmalıdır. Aile hayatını ortadan kaldıran, aile içi şiddet, sadakatsızlık, vefasızlık, rahmetin aileye tecelli etmeyişi, bağımlılıklar ile mücadele etmelisiniz. Dini, manevi, ahlaki açıdan aile hayatı bir ilişkiler ağıdır aynı zamanda. O ilişkiler tanzim edildiği zaman mutlu bir aile ortaya çıkmış olur.
“Bazı cahiliye adetlerini toplum, dinin kuralları gibi görüyor…”
Bugünkü gençlerin dünyası, bugünkü çocuğun, bugünkü kadının dünyası hakkında bilgiye sahip olarak çalışmalarımızı yürütmeliyiz. Bizim topluma anlattığımız aile hayatının, aile değerlerinin ne kadarı İslami, ne kadarı örf ve âdete dayanıyor. Örf ve âdete dayanan kuralların ne kadarı maruf, ne kadarı maruf değil. Bunları çok iyi belirlememiz gerekiyor. Bazı cahiliye adetlerini toplum, dinin kuralları gibi görüyor. Bunlarla da mücadele edeceksiniz.
“Modern toplumlar, dezavantajlı gruplara karşı gittikçe acımasızlaşıyor…”
Toplumda, şiddete maruz kalan kadınlar ve çocuklar, engelliler, yaşlılar gibi dezavantajlı gruplarla ilgilenmeliyiz. Modern toplumlar bu noktalarda gittikçe acımasız hale geliyor. Bir takım müesseseler kuruluyor ama çözüm sizin topluma yerleştireceğiniz aile bilincindedir. Aile müessesesi ne kadar kökleşirse, aile bilinci toplumda ne kadar yaygınlaşırsa dezavantajlı kesimlerin engelleri o kadar azalır.
Başkan Görmez, konuşmasının ardından kursiyerlere çalışma hayatlarında muvaffakiyetler diledi.
192 kursiyer 4 hafta sürecek seminerde, dini danışmanlık ve manevi rehberlik alanlarında eğitim alacak.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı