Şehitlik

Muhterem Kardeşlerim!
Tarihimizde altın harflerle yazılmış pek çok kahramanlıklar ve zaferlerimiz vardır. Hiç şüphesiz ki, bunların en önemlilerinden biri de Çanakkale Zaferidir. Bu büyük zaferin yıl dönümünü kutlarken, ölüme gözünü kırpmadan giden ve şehitlik mertebesine ulaşan o büyük kahramanların torunları olarak onlarla ne kadar övünsek azdır. Çanakkale Zaferi, kendisinden silah, teçhizat ve asker sayısı bakımından kat kat üstün olan düşmana karşı, bütün imkânsızlıklara rağmen, iman gücüyle kazanılmış bir destanın adıdır. İstiklal şairi Mehmet Âkif bu hususu şöyle dile getirir:
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde, o arslan neferin.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler
Kahraman orduyu seyret ki, bu tehdide güler.
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından.
Alınır kal‘a mı göğsündeki kat kat iman.

Değerli Müminler!
Mehmetçik bu savaşta kahramanlığını ve cesaretini ispat ederken düşmanına da insanlık dersi vermiştir. Dünya, kendi göğsündeki yarasına ot basarken, düşmanının yarasını gömleğiyle saranı, onu sırtında taşıyarak tedavi edeni ve daha nice benzeri insanlık ve merhamet örneklerini Çanakkale savaşında mehmetçikten görmüştür. İşte bizim dinimiz, merhametimiz ve ahlâkımız budur.
Dinini, vatanını, ırz ve namusunu koruma uğruna hayatını feda edenlere şehit denir. Onlar toprağa kanlı elbiseleriyle kefensiz giren, “dinim yaşasın”, “vatanım aziz olsun”, “harîm-i ismetime nâmahrem eli değmesin” diyen yiğitlerdir. Onlar yarı aç, yarı çıplak, yalın ayak, yastığı taş, döşeği çamur ve toz toprak olan cesaret abidesi kahramanlardır. Anaların vatana kurban olsun diyerek gönderdiği kınalı kuzulardır.
Ve onlar Cenâb-ı Hakkın “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler. Rableri katında rızıklanırlar” müjdesine gerçekten inanmış müminlerdir. Ve yine onlar; Peygamberimizin “Cennete giren hiç kimse, yeryüzündeki bir kısım nimetler kendisine verilse bile, dünyaya geri dönmek istemez. Sadece şehit, gördüğü itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve defalarca şehit olmayı ister” hadis-i şerifinin anlamını yürekten hissedenlerdir.

Aziz Şehitlerin Kıymetli Evlatları!
Şu bir hakikattir ki, şehitlik ve gazilik ruhunu kavrayamayanlar düşmanın esareti altında kalmaya mahkûmdur. Neslimiz bu ruhla tanıştırılmalı ve bu ruhla yetiştirilmelidir aziz müminler. Çanakkale sırtlarında yatan 250 bin şehidimiz, bizlere lisân-ı halleriyle şöyle haykırmaktadırlar: “Bizler vatanın dört bir yanından rengi, dili, ırkı farklı müminler olarak burada bir tek gaye için şehit düştük. Size, hür, özgür ve beraber yaşayabileceğiniz bir cennet vatan emanet ettik. İmanla bütünleştik, Kur’an’la sünnetle bir araya geldik. Başka milletlerin kolayca başaramayacağı bir zaferi Allah’ın yardımıyla kazandık. Siz de bizi birleştiren değerlerin etrafında kenetlenirseniz birlik ve beraberliğinizi korursunuz.”
Bütün şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Muhterem Müminler
İstanbul Müftülüğü tarafından, Çanakkale Savaşının yıldönümü münasebetiyle tüm şehitlerimizi anmak ve onların ruhlarına bağışlamak üzere, Maltepe Cumhuriyet Camii’nde 18 Mart 2012 Pazar günü Saat 11:30’da başlayıp öğle namazı sonrası da devam emek üzere Vaaz, Mevlid ve Dua programı düzenlenmiştir.

Şaban KURT
Tozkoparan Cami İmam-Hatibi/Güngören/İstanbul

Âl-i İmrân, 3/169.
Buhârî, “Cihâd”, 21.

Exit mobile version