Aziz Müminler!
Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; Allah’a ulaşan yalnızca takvanızdır.”1 Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir amel işlemez. Kurban, kıyamet günü bütün uzuvlarıyla (sevap olarak) gelir. Kurban, henüz kanı yere düşmeden, Allah tarafından kabul edilir. Bu yüzden gönül rahatlığıyla kurbanlarınızı kesin.”2
Kardeşlerim!
Kerim Kitabımızda, insanoğlunun evlatla en ağır imtihanının örneği takdim edilir biz müminlere. Evlat hasretiyle yanan İbrahim Peygamber, kendisine hayırlı bir çocuk lütfetmesini niyaz etmişti Alemlerin Rabbinden. Rabbi de ona İsmail’i bahşetmişti. Nihayet babanın evlat, evladınsa can imtihanına sıra gelmişti. İbrahim (a.s), rüyasında kendisini kurban ettiğini söylediğinde, teslimiyet sembolü İsmail şu cevabı vermişti: “Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun.” İbrahim, ciğerparesini alnı üzerine yatırınca Alemlerin Rabbi onları şöyle müjdeledi: “Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır. Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik.”3 Bu ağır, ama başarılı imtihanın akabinde İbrahim Efendimiz, sonraki nesillerce Allah’ın selamı ile anılmaya hak kazandı. İsmail Efendimiz ise, kıyamete kadar Allah’a sunulacak her kurbanda hatırlanma bahtiyarlığına erişti. Bundan böyle biri sadakatin, diğeri ise teslimiyetin sembolü oldu.
Kıymetli Kardeşlerim!
İşte o gün bugündür İsmail’in bedelini temsil eden bir fidyenin, inananlarca Alemlerin Rabbine sunulmasıdır kurban. Kurbanı Allah’a yaklaşma vesilesi yapan şey, temsil ettiği bu bedeldir. Yeri ve zamanı geldiğinde O’nun yoluna nice İsmaillerin feda edilebileceğinin takdimidir.
Ne kurbanlık hayvanın kanıdır, ne de etidir Allah’a sunulan. Bu inancı, bu bilinci, bu samimiyet ve sadakati izhar etmektir asıl olan. Kurban, İbrahimî iman ve kararlılığın, malın, gerektiğinde canın feda edilmesinin bir temsilidir.
Kardeşlerim!
Kurban ibadetindeki hikmet, Allah rızası ile birlikte yoksulun et ve gıda ihtiyacını karşılamaktır. Böylece kurban, Müslüman toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar; sosyal adalet ve paylaşımın gerçekleşmesine katkıda bulunur. Kurban, mümine malını Allah rızası için harcama ve başkalarıyla paylaşma mutluluğunu tattırır; onu cimrilik hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Ayrıca kurban, fakirleri de bayram sevincine ortak ederek toplumun birlik, beraberlik, kardeşlik içinde huzurlu bir bayram geçirmesine vesile olur.
Komşuları, akrabaları, yakın olsun uzak olsun kardeşleri birbirine bağlayan ve ruhları kaynaştıran bir ibadettir kurban. Mümin, vekâletle kurban yoluyla Afrika’da, Asya’da adını dahi duymadığı birçok yoksul ülkede yaşayan hiç görmediği, tanımadığı, aç ve muhtaç kardeşlerine yardım eli uzatır. Bu vesileyle o, binlerce kilometre uzaktaki kardeşleriyle yakınlaşmanın, bütünleşmenin, ümmet olmanın mutluluğunu yaşar.
Kurban, Allah’a teslimiyetin, sadakatin, kulluğun zirvesinin en güzel örneğidir. Kurban, Yüce Rabbimize yakınlaşmaktır. Kurbanlarımız, “kurb” anlarımızdır. Yani Allah’a en yakın olma zamanlarımızdır. Kurban, mukarrebûndan olma çabasıdır. Yani takvaya erişme arzusu içinde Yüce Allah’a yaklaşanlar arasına girebilme gayretidir. Zira kurban, takvaya; takva da Allah’a ulaştırır.
Değerli Kardeşlerim!
Her ibadette olduğu gibi kurban ibadetinde de dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Büyükbaş hayvanlar yedi kişiye kadar ortaklaşa, küçükbaş hayvanlar ise bir kişi tarafından kurban edilebilmektedir. İlke olarak kurban için küçükbaş hayvanlar bir, büyükbaş hayvanlar ise iki yaşını doldurmuş olmalıdır. Ayrıca sağlıklı olmayan, hasta, topal, tek gözü kör, zayıf ve cılız olan hayvanlar kurban edilmemektedir.
Dinimiz, her davranışımızda iyiyi, şefkati, merhameti, letafeti emreder. Dolayısıyla mümin, kurbanlık hayvana da şefkatli olmalı, ona eza vermekten sakınmalıdır. Kurban kesiminde, çevre temizliğine dikkat edilmeli, geçmiş yıllarda televizyon ekranlarına yansıyan nahoş görüntülere meydan verilmemelidir. Rabbim, keseceğimiz kurbanlarımızı kabul eylesin. Kurbanlarımızı birlik, beraberlik, kardeşlik duygularımızın pekişmesine, İslam coğrafyasında akan gözyaşı ve kanın son bulmasına vesile eylesin.
1 Hacc, 22/37.
2 Tirmizî, Edâhî, 1.
3 Saffât, 37/100-111.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü