Abdullah bin Ömer -radıyallahu anhüma-dan rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz gazadan veya hacdan dönerlerken yüksek bir tepeye çıktıkta üç kere: “Allahü ekber” diye tekbîr alırdı. Sonra kelime-i tevhîd söylerdi.
“Allahü ekber, Allah’dan başka ilâh yokdur. Ancak O vardır. Şerîki yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’na mahsustur. Ve O her şeye kadirdir. Bunu sana dönerek, sana tevbe ederek sana kulluk ederek, sana secde ederek ey Rabbimiz Sana hamd ederek söylüyoruz. Allah va’dini yerine getirdi ve kuluna yardım etdi. Türlü orduları yalnız başına hezimete uğram. ” (7)
Yani Cenâb-ı Hak Bedir’de, Hendek’de, HuneynVak’ası’nda düşmanları perakende ve perişan edip şimdi biz yollarda serbest olarak emniyyet ve selâmet içinde ve kazançlı olarak gaza ve hacdan dönüyoruz, demektir.
İşbu tekbîr ve duâyı, hac ve gazaya giden ve gelen ve şâir bir sefer hâlinde olanların yüksek tepe ve dağa çıktıkça okumaları müstehabdır.
(7) Buhârî, Umre, 12, Meğazî, 29.