Sevgili babam Celal, beş yaşında annesinin eteklerinde dolanan, sanki kaybedeceğini anlamışcasına annesinin eline sımsıkı yapışan bu küçücük çocuk yetim kalmıştı. Nur yüzlü Nebi Muhammed (sav) de yetimdi. Yetim büyümek zordu Celal için…
Babasının ikinci evliliğiyle birlikte Celal evde istenmiyordu, sığınacak yuva aradı. Sıcak ve güneşli havalarda yaşamak Celal için biraz daha kolaydı. En azından sığınacak yer köşe bucak buluyordu. Ama soğuk kış günleri geldiğinde, tanıdık veya akrabalarının evlerinin ambarlarındaki samanlıkta anne sıcaklığını arıyordu.
Lütfü Amca Akyazı Vakıfbey Köyü’nde minibüsçülük yaparak ailesini geçindiren altı çocuk sahibi, sevgi dolu, kocaman yüreği olan bir babaydı. Celal onun yanında muavinlik yapıyordu. Çoğu zaman onun evinde misafir olarak kalıyordu. Lütfü amca, Celal’i kendi çocuklarından ayırmıyor hatta daha hassas davranıyordu.
Bir gün iş sebebiyle şehir dışına çıkmıştı Lütfü amca. Celal, o yokken evlerinde kalmaya çekinmiş ambarlarında uyuyordu.
Bir kaç gün sonra Celal uyurken bir ses duydu avluda. Lütfü amcaydı gelen…
Önce oğluna seslendi kızgın ve gür bir sesle ”Mustafa” diye .
“Bu senin kardeşin Celal soğukta yatarken, sen sıcacık yatağında nasıl uyuyabildin?” diyor evdeki diğerlerine de kızıyordu.
Celal’in sıcak bir yuvası, elini uzattığında tutan bir el vardı artık.
Sevgili Peygamberimiz (sav) bir hadis-i şerifinde ” Allah’ın en çok sevdiği ev, içinde kendisine iyilik yapılan yetimin bulunduğu evdir.” müjdesine mazhar olmuştu Lütfü amca.
Celal büyüdü, evlendi, çocukları oldu ve Lütfü amcasını evlatlarına anlattı. Ben de evladı olarak size anlattım hikâyesini. Biz de sevgi ve rahmetle anıyor, Hz. Peygamber’e (sav) komşu olmasını umuyoruz…
Zeliha Yavuz – Ems Camii Kuran Kursu Öğreticisi
Arifiye Müftülüğü/Sakarya
Kaynak: uluslararasiiyilik