ManşetSorularla İslamiyet

Teyemmüm nedir, teyemmümü bozan şeyler nelerdir?

Teyemmüm, su bulunmadığında, ya da var olan suyu kullanma imkanı olmadığında, abdestsizlik, cünüplük gibi hükmi kirliliği gidermek amacıyla temiz toprağa sürülen ellerle yüz ve iki kolun mesh edilmesi şeklinde yapılan hükmi temizlik demektir.

Kur’an-ı Kerim’de, “Eğer hasta iseniz, yolculukta bulunuyorsanız, tuvaletten gelmiş iseniz veya kadınlara yaklaşmışsanız da su bulamamışsanız temiz bir toprağa yönelip, onunla yüzlerinizi ve ellerinizi mesh edin (teyemmüm edin)” (Nisa, 4/43; Maide 5/6) buyrulmaktadır.

Teyemmüm; niyet ederek temiz bir toprağa veya toprak cinsinden bir şeye eller vurularak yüzü ve kolları dirseklerle birlikte mesh etmekten ibarettir. Teyemmüm edecek kimse, ne için teyemmüm edeceğine de niyet eder. Parmakları açık olarak ellerini temiz bir toprağa veya toprak cinsinden bir şeye vurur, ileri ve geri hareket ettirerek kaldırır, hafifçe birbirine vurarak ellerini silkeler. Ellerinin içiyle yüzünün tamamını bir kere mesh eder. Sonra ikinci defa ellerini aynı şekilde toprağa vurur ve sol elin içi ve dirseğiyle birlikte sağ kolunu mesh eder; daha sonra da sağ elinin içiyle sol kolunu aynı şekilde mesh eder.

Abdesti bozan şeyler, teyemmümü de bozar. Ayrıca, abdest veya gusle yetecek suyun bulunması, hastalığın iyileşmesi, suyu kullanabilme imkanının elde edilmesi gibi, teyemmüm etmeyi mubah kılan mazeretlerin ortadan kalkması da teyemmümü bozar (Mevsıli, İhtiyar, İstanbul, ts. I, 19- 22).

 

Teyemmüm uygulamasının dayanağı nedir?


Teyemmüm, suyu temin etme veya kullanma imkanının bulunmadığı durumlarda hades denilen büyük ve küçük hükmi kirliliği gidermek maksadıyla, temiz toprak veya toprak türünden bir maddeye sürülen ellerle yüzü ve iki kolu mesh etmekten ibaret hükmi temizlik demektir.

Abdest ve gusül normal durumlarda su ile yapılan ve maddi temizlenme özelliği de taşıyan hükmi birer temizliktir. Teyemmüm ise suyun bulunmadığı veya bulunduğu halde kullanma imkanının olmadığı istisnai hallerde başvurulan, abdest ve gusül yerine geçen dini nitelikli bir temizlik yöntemidir.

Teyemmüm uygulamasının dini dayanağını ayet ve hadisler teşkil etmektedir. Teyemmümün hangi şartlarda yapılabileceği ayetlerle belirlenmiş ayrıca hadislerle de açıklanmıştır. Nitekim ‘abdest ayeti’ diye bilinen Maide, 5/6 ayetinde, ‘abdest’ ve ‘gusül’ asli temizlenme yöntemleri olarak sunulduktan sonra su bulunamaması durumunda teyemmüme başvurulabileceği ifade edilmiştir: “Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya “kadınlara dokunur.” (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi mesh edin (Teyemmüm edin). Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat o sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz” (Maide, 5/6).

Teyemmüm ile ilgili bir diğer ayette de “… su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi mesh edin.” (Nisa, 4/43) buyrularak teyemmümün içeriği ve hangi şartlarda bu yönteme başvurulabileceği pekiştirilmiştir.

Hadis kaynaklarımızda teyemmüm ile ilgili pek çok hadis yer almaktadır. Bu hadisler teyemmümün meşru kılınış sürecini ve uygulamasını göstermektedir. Teyemmümü konu edinen hadislerden birinde, cünüp olup su bulamayan ve mesh etmek amacıyla bütün vücudunu toprağa bulayan sahabiye Rasulüllah (s.a.s.): “İki elini ve yüzünü mesh etmen sana kafi gelir” demiş ve nasıl teyemmüm edileceğini ayrıca uygulayarak göstermiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in teyemmüm uygulamasında ellerini yere vurduğu, yüzünü ve ellerini (dirseklere kadar) mesh ettiği rivayet edilmiştir (Buhari, Teyemmüm, 4, 5, 8; Müslim, Hayz, 28).

Hangi durumlarda abdest yerine teyemmüm edilir?


Teyemmüm, bazı durumlarda abdest ve gusül yerine geçen istisnai bir uygulama olup, ancak belli bir mazeretin bulunması halinde yapılabilir. Abdest ve gusül için su bulunmaz veya bulunur da kullanma imkanı olmazsa her ikisi yerine geçmek üzere teyemmüm yapılır.

Teyemmümün su bulunmadığında yapılabileceği ayet-i kerimlerde açıkça belirtilmiştir (Maide, 5/6; Nisa, 4/43). Teyemmümle ilgili hadisler de su bulunamadığında teyemmümün yapılabileceği yönündeki Kur’an hükmünü teyit etmektedir. Nitekim bir kenara çekilip duran, cemaatle namaza iştirak etmeyen birini gören Rasulüllah;

“-Ey falan! Neden cemaate iştirak etmiyorsun? “ diye sorduğunda adam:

“-Ey Allah’ın Resulü, cünüp oldum; su da yok” deyince Peygamber (s.a.s.):

“Toprağı kullan, o sana yeterlidir” buyurdular (Buhari, Teyemmüm, 9).

Ayrıca teyemmüm;

a) Abdest veya gusle yetecek miktarda su bulunamaması durumunda,
b) Su bulunduğu halde, suya ulaşma imkanının olmadığı hallerde,
c) Su bulunduğu halde, havanın çok soğuk oluşu, banyo yapacak yerin bulunmayışı gibi engellerle suyu kullanma imkanının bulunmadığı hallerde,
d) Sağlık açısından kullanılmasının sakıncalı olması durumunda,
e) Vücudun veya abdest organlarının yarısından fazlasının yara, yanık vb. sebeplerle yıkanamaması durumunda edilir.
Bu durumda teyemmüm, abdest ve guslün yerine geçer. Uzuvlarının yarısından azında yara olan bir kimse ise, sağlam olan organlarını yıkar, yaralı olanları mesh eder.
Konu ile ilgili bir rivayette ifade edildiğine göre, cünüp olan yaralı bir kişiye gusletmesi söylenmiş, o da yıkanmış ve bu sebeple ölmüştür. Haber Rasulüllah’a ulaşınca, -”O’nu öldürmüşler Halbuki o’na, teyemmüm yeterliydi.” buyurmuştur (Ebu Davud, Taharet, 125 ).
f) Yıkandığı veya abdest azalarını yıkadığı takdirde hastalanması, hastalığının artması veya uzaması söz konusu olan kimse de teyemmüm eder.

Cünüp olan kimse yıkanmak için su ve uygun bir yer bulamazsa ne yapar?


Yıkanmak için uygun su bulamayan veya soğukta gusül abdesti aldığı takdirde hastalanacağı kanaatinde olan ya da gusül abdesti alabileceği uygun bir yer bulamayan cünüp kimse, teyemmüm ederek namazını kılar. Çünkü bunda zaruret vardır (Merğinani, el-Hidaye, el-Mektebetü’l-İslamiyye, t. s. , I, 25).

Teyemmüm ile cenaze namazı kılınabilir mi?


Abdest almakla meşgul olduğu takdirde cenaze namazını kaçıracak olan kimse, teyemmüm ederek cenaze namazını kılabilir. Zira cenaze namazının kazası yoktur (Mevsıli, el-İhtiyar, Beyrut, 1985, I/21-22). Mümin kardeşine karşı son görevini yerine getirmek isteyen kimse, bu durumda cenaze namazını teyemmüm ile kılarak sevaptan mahrum kalmamış olur.

Abdestsiz olarak veya yukarıda anlatılan şatlar altında teyemmüm etmeden cenaze namaz kılmak ise caiz değildir.

Abdest alabileceği uygun bir ortam bulamayan kadın, teyemmüm ederek namazını kılabilir mi?


Kadının abdest alırken avret yerleri namahrem kimseler tarafından görecekse, kendisi hükmen suyu kullanmaktan aciz kabul edilir ve teyemmüm ederek namazını kılar (İbn-i Abidin, Reddü’l-Muhtar, I, 104). Ancak abdest alabilecek uygun bir ortam bulamayan kadın, namaz vaktinin sonlarına kadar bekler. Eğer vaktin çıkacağından korkarsa teyemmüm ederek, namazını kılar. Bununla birlikte ihtiyaten o namazı iade eder (Tahtavi, Haşiyetü’t-Tahtavi ala Merakı’l-Felah, Daru’l-kütübi’l-ilmiyye, 1997, s. 106).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı Sıkça Sorulan Sorular

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu