HutbelerManşet

Mübarek Miraç Kandili

Kardeşlerim!

Müminler  olarak  bu  gece  nice  mana  ve  hikmetle dolu mübarek Miraç Kandili’ni idrak edeceğiz. İsrâ ve Miraç, Peygamberimiz (s.a.s)’in bir gece Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ’ya, oradan da Yüce Mevla’nın sonsuz ayet ve kudretini müşahede etmek için yaptığı mucizevi bir yolculuktur. Pek çok ilahî hikmet ve bereketi barındıran bu kutlu yolculuk, bir âyet-i kerimede şöyle dile getirilmektedir: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek  kıldığımız  Mescid-i  Aksa’ya  ulaştıran Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işiten, hakkıyla görendir.”1

Kıymetli Kardeşlerim!

Miraç,   Rahmet   Peygamberi   (s.a.s)’nin   Allah’ın sonsuzluğu,   yüceliği   ve   O’nun   nihayetsiz   kudretine yaptığı en görkemli şahitliktir. Rabbimiz, bu şahitlikte gerçek yüceliğin yalnızca kendisine ait olduğunu Efendimizin şahsında beşeriyete bir kez daha göstermiştir. Aynı zamanda arınma, yücelme ve kulluğun zirvesine erişmenin yollarını da öğretmiştir. Alemlerin Rabbi, teslimiyet,  sadakat,  ahlak,  doğruluk,  dürüstlük  timsali olan   Kutlu   Nebi’yi   miraç   ile   taltif   buyururken   biz kullarına  da mesajlar vermiştir. Buna göre,  ömrünü bu yüce değerlerle tezyin edenler, kulluk basamaklarında her daim yükseleceklerdir. Onlar, cennetin ebedi nimetlerine mazhar olarak bâki makamlarda yüceleceklerdir.

Aziz Müminler!

Miraç,  bir  yünüyle  Rabbe  vuslat,  bir  yönüyle  de Rabbin nehyettiklerini terk ediştir. Biz müminler için müjdedir Miraç. Rabbimiz, kendisine ortak koşmayanların büyük   günahlarının   bağışlanacağını   bu   kutlu   gecede müjdelemiştir.  Bizler için hediyedir Miraç. Rabbimize en yakın anımız olan namaz, bu gece beş vakit farz kılınmıştır.2 Resûlullah Efendimiz (s.a.s)’in, miraç ile mana âleminin basamaklarında bir bir yükseldiği gibi bizler de Rabbimiz katında  namazlarımızla  yükseliriz.  “Allahu  ekber” diyerek, tekbirimizle dünyanın bütün hengâmelerinden sıyrılıp yaratılış ve varoluşumuzun hikmet ve anlamını derinden kavrarız. Kıyamımızla istikamet üzere, dosdoğru oluşu simgeleyerek Allah’ın huzurunda dururuz. Kıraatimizle, O’na en içten sena ve yakarışta bulunuruz.

Rükûmuzla yalnız Rabbimizin önünde boyun eğdiğimizi gösteririz. Secdemizle O’na en yakın olmanın ve kulluğun zirvesine   varmanın   hazzını   duyarız.   Tahıyyatımızla Rabbimizi   yüceltirken   biz   de   yüceliriz.   Selamımızla özgürlük    ve    felahı    hatırlarız.    Günde    beş    vakit namazımızda tüm canlılığıyla miracı doyasıya yaşarız.

Kardeşlerim!

Her gün yatsı vaktinde okuduğumuz Âmenerresûlü diye başlayan âyetler bize Miracın bir hediyesidir. Bizler bu ayetlerde, “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine    iman    ettik”    diyerek    Rabbimize verdiğimiz  kulluk  sözümüzü  yenileriz.  “İşittik,  itaat ettik.  Rabbimiz,  affına  sığındık!  Dönüş  ancak sanadır.” âyetiyle teslimiyetimizi dile getiririz. “İnsanın yaptığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir” diyerek sorumluluk bilincimizi tazeleriz. Bununla birlikte, dünyada yapıp ettiğimiz her şeyin bir hesabı ve karşılığı olduğunu, ahireti ikrar ederiz. Ve nihayet, şu dualarımızla Rabbimize en içten yakarışlarla iltica ederiz. “Rabbimiz! Eğer  unutacak veya  yanılacak olursak bizi  sorumlu tutma. Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme. Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım et.”

Kıymetli Kardeşlerim!

Miraç değerleri, bizlere yüce ve anlamlı ufuklar açan kutsal   değerlerdir.   Miraç   değerleri   ile   insan,   esfel-i safiline,   aşağıların   aşağısına   savrulmaktan   kurtulur; ahsen-i takvime, en güzel hale ulaşır. Miraç değerleri, insanı sidre-i müntehaya, en üst kemal noktasına çıkarır. Bu ulvi değerler, bizleri ebediyen huzur içinde kalınacak cennete götürür. Yeter ki bizleri yükseltecek bu değerlere sımsıkı   sarılalım   ve   bunları   hayatımıza   yansıtmakta kararlı  olalım. Yeter ki burağımız imanımız, refrefimiz ibadetlerimiz, salih amellerimiz ve güzel ahlakımız olsun. Böyle  olduğu  takdirde  hayatımızın  her  anı  bizim  için miraç olacaktır.

Kardeşlerim!

Miraç Kandili vesilesiyle Rabbimize, kendimize ve çevremize    karşı    sorumluluklarımızı    bir    kez daha hatırlayalım.   Unutmayalım   ki,   bugün   biz  müminlere düşen,  miracı  Peygamberimiz  (s.a.s)’in  bir  hatıratı  bir tarih olarak okumak değildir. Bize düşen, Ebu Bekir Efendimiz misali, Allah’ın emir ve yasakları karşısında her daim sadakatle, teslimiyetle bir duruş sergilemektir. Bu   sadakat   ve   teslimiyeti   gösteremeyenler,   miracın anlamı, ruhu ve kazanımlarından mahrum kalacaklardır.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin Miraç Kandilini tebrik ediyorum. Miracın, milletçe, âlem-i İslam olarak yükselmemize ve yücelmemize, kardeşlik, birlik ve beraberlik duygularımızın pekişmesine vesile olmasını Yüce Rabbimizden diliyorum. Kandiliniz mübarek olsun.

1 İsrâ, 17/1.

2 Müslim, İman, 279.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu